Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/11286 E. 2006/11517 K. 06.11.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/11286
KARAR NO : 2006/11517
KARAR TARİHİ : 06.11.2006

MAHKEMESİ : Ordu 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2006
NUMARASI : 73-136
Davacı, 1.10.1999-30.7.2003 tarihleri arasında SSK zorunlu sigortalılığı dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının ilk tevkifat kesintisinin yapıldığı tarihi takibeden aybaşı olan 1.10.1999 tarihi ile 30.7.2003 tarihleri arasında çakışan SSK hizmetleri dışında kalan sürelerdetarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p. e. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Yapılan incelemede, davacının, teslim ettiği ürün bedelinden ilk tevkifat kesintisinin 15.9.1999 tarihinde yapıldığı, 2000 yılı ürünün bedelinden 18.9.2001 tarihinde ve 25.9.2001 tarihlerinde Bağ-Kur prim kesintisi yapıldığı, S.S.K. sigorta dosyasının getirtilmediği, Ziraat Odası, kooperatif kayıtlarının araştırılmadığı, tapulu veya tapusuz arazisinin bulunup bulunmadığı konusunda bir araştırma yapılmadığı görülmektedir.
Yapılacak iş; davacıya 2001,2002 ve 2003 yıllarında ürün sattığı kişi veya kuruluşları açıklattırmak, varsa bu kişi veya Kuruluşlardan ürün bedellerinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, 2926 sayılı kanunun 10.maddesinde belirtildiği üzere meslek kuruluşu veya kooperatif kaydı bulunup bulunmadığını, öte yandan muhtarlıktan tarihte belirterek tarımla iştigal edip etmediğini, davacı adına tapuda kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığını tapu dairesinden, emlak vergisi mükellefi olup olmadığını Belediyeden sormak, varsa davacı adına tesis tarihini araştırmak davacıyla ilgili S.S.K şahsi dosyasını getirterek hangi tarihler arasında S.S.K sigortalısı olduğunu tesbit etmek ve sonucunda tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca ulaşmak gerekir.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu istemin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurumun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 6.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.