YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/8125
KARAR NO : 2017/494
KARAR TARİHİ : 06.02.2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
I-)Sanık … hakkında “2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve defter ve belge ibraz etmemek” suçlarından kurulan beraat kararına yönelik yapılan incelemede;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-)Sanık … hakkında “2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Sanık müdafinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma talebinin CMUK.nun 318.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
1-)2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında sanığın; sahte fatura düzenlemediğini ve yaptığı satışların gerçek olduğunu savunması ve buna dair tahsilat makbuzları ibraz etmiş olması, 2008-2009 takvim yıllarına ilişkin iş yerinde yoklama yapıldığına ilişkin bir belgenin dosya kapsamında mevcut olmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın iş yerinde 2008 ve 2009 takvim yıllarında katılan kurumca yoklama yapılıp yapılmadığı sorularak varsa buna ilişkin belgelerin getirtilip incelenmesi, anılan yıllarda işyerinin faaliyette olup olmadığının araştırılması, her bir takvim yılında düzenlenen suça konu faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden sanığın şirketi ile mal sattığını söylediği alıcılar arasında mal ve para akışını gösteren teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan şirket banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı karşılaştırmalı inceleme yaptırılarak saptanıp bu kapsamda faturaların düzenlendiği şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları kimden ve hangi hukuki/ticari ilişkiye dayanarak aldıkları, bunlarla ilgili belgeleri olup olmadığı ve sanığı tanıyıp tanımadıkları sorulduktan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-)T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.