Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2016/7709 E. 2017/1501 K. 22.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/7709
KARAR NO : 2017/1501
KARAR TARİHİ : 22.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat, Düşme

Sanık … hakkında, 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
I-Sanık … hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve defter ve belgeleri ibraz etmemek suçlarından verilen 12.11.2013 tarihli hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının düşürülmesi, defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan ise, elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II-Sanıklar … ve … hakkında 2005 ve 2006 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen 12.11.2013 ve 18.02.2014 tarihli hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
Sanık …’nin ortağı, sanık …’in ise ortağı ve temsilcisi olduğu şirket adına 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenledikleri ve defter ve belgeleri ibraz etmediklerinin iddia edildiği olayda; sanık …’nin savunmasında, suçlamayı kabul etmediğini, diğer sanık …’in akrabası olan Mehmet … isimli şahsa 9 yıl önce vekaletname verdiğini, ancak bu kişinin iyiniyetini suistimal ederek adına şırket kurduğunu, hakkında birçok dava açıldığını beyan etmesi, diğer sanık …’in ise savunmasında, Ali ile şirket kurduklarını, 04.08.2006 tarihine kadar ortaklığının devam ettiğini, Madeni Yağ Pazarlama işi ile iştigal ettiklerini, gerekli olan madeni ve motor yağını sanık …’nin yönettiği Sun Kimyevi şirketinden satın aldıklarını, alımları Ali’nin yaptığını, birbirlerinden karşılıklı mal alıp fatura düzenlediklerini, faturaların şirket yetkilileri tarafından muhasebede düzenlendiğini, şirketin devri için amcasının oğlu Mehmet Nedim’e vekalet verdiğini beyan etmesi, dosyadaki bilgi ve belgelerden her iki sanığın da 26 Mayıs 2004 tarih ve 10680 yevmiye sayılı vekaletname ile şirket işlemlerinin yürütülmesi için Mehmet …’i vekil tayin ettiklerinin belirlenmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi amacıyla sanıkların düzenlediği ve sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan ve isimleri tespit edilen şirket ve şahısların tamamı hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyalarının intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve faturaları kullandığı tespit edilen kişi ve firma yetkililerinin ifadesine başvurularak suça konu faturaları kimden hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları sorulup tespit edildikten, gerektiğinde faturalar üzerinde yer alan imza ve yazıların aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan ve sanık …’nin savunması doğrultusunda adı geçen Mehmet …’e vermiş olduğu vekaletnamenin kötüye kullanıldığını öğrenmesinden sonra buna karşı ne gibi işlemler yaptığı araştırıldıktan sonra, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, sanık … müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.