Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2016/1781 E. 2017/1024 K. 01.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1781
KARAR NO : 2017/1024
KARAR TARİHİ : 01.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1) …. İthalat İhracat Ltd. Şti. yetkilisi olan sanık hakkında, şirketin 2004 yılı defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmesi için kendisine tebligat yapıldığı halde yasal defter ve belgeleri incelemeye ibraz etmediğinin iddia olunması ve sanık savunmasına göre; sanığın ikametgah adresine yapılan tebligatı o tarihte alan amcasının oğlu Yüksel Tayanç’ın ikamet adresininin araştırılması, tebligatın yapıldığı tarihte Yüksel Tayanç’ın sanığın ikametinde birlikte oturmadığı, geçici olarak bulunduğu tespit edilirse, yapılan tebligatın geçersiz kabul edilmesi gerektiği yine ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 23.11.1999 gün ve 1999/11-273/288 sayılı içtihatında da açıklandığı üzere, tebligatın yapıldığı tarihte iş yerinin faal olmaması durumunda, ibrazı istenen defter ve belgelerin kaybolduğunu ileri sürerek ibrazından kaçınılması halinde usulüne uygun tebligat şartı aranmayacağı cihetle; sanığın yeniden ifadesine başvurularak suça konu defter ve belgeleri ibraz edip edemeyeceğinin sorulmasından sonra hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
2) Suç tarihinden önce 03.07.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5904 sayılı Kanunun 23. maddesi ile yapılan değişiklik ile 213 sayılı Kanunun 359/a-2. maddesindeki hapis cezasının alt sınırının 18 aya çıkartılması karşısında, temel cezanın suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan değişiklikten önceki 359/a-2. maddesi uyarınca 6 ay olarak tespiti suretiyle eksik ceza tayini,
3) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve cezası ertelenen sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, ”kurumun zararı giderilmediğinden” bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Yasayla değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.