Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2016/10206 E. 2017/289 K. 18.01.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10206
KARAR NO : 2017/289
KARAR TARİHİ : 18.01.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Sanık …: Beraat
Sanık …: Mahkumiyet

Gerekçeli karar başlığına 2009 olarak yazılan suç tarihinin, 2004 ve 2005 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
I) Sanık … hakkında verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Her ne kadar sanık hakkında “2004 ve 2005 yıllarında sahte fatura düzenlemekten” kamu davasının açıldığı, sanık hakkında “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden karar tarihine kadar gerçekleşmesi nedeniyle CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden tek hükümle beraat kararı verilmiş ise de; her iki yıla ilişkin beraat kararı doğru ve sanığın lehine olduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamış ve elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II) Sanık … hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık …’nin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, karar tarihine kadar gerçekleştiği ve sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
2) Sanıklardan … yönünden, 2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçu için suç tarihi gözetildiğinde lehe yasa değerlendirmesi yapılmaması ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Yasanın 359/b-l. maddesinde öngörülen 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasından teşdiden üst sınırdan mı, yoksa 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Yasanın 359/b-l. maddesinde öngörülen 3 yıldan 5 yıla kadar olan hapis cezasından dolayı alt sınırdan mı ceza verildiğinin anlaşılamaması nedeniyle gerekçeden yoksun şekilde hüküm kurulması,
3) Sanıklardan … yönünden, her takvim yılında birden fazla fatura düzenlenmesi eylemlerinin kendi içerisinde zincirleme suç oluşturacağı cihetle; sanığın 2005 takvim yılı içinde birden fazla sahte belge düzenlemesi nedeniyle cezanın TCK 43. maddesi gereğince arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı;
4) T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup; sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı, 6723 sayılı yasayla değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık … yönünden aleyhe temyiz olmadığı için ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 18.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.