Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/95 E. 2015/4586 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/95
KARAR NO : 2015/4586
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/77106
MAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2011
NUMARASI : 2009/538 (E) ve 2011/669 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik,4708 sayılı Kanuna muhalefet

Sanık Ö.. S.. hakkında 4708 sayılı kanunun 9/2.maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK.nın 204/1.maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle sahtecilik suçundan açılan kamu davasında zamanaşımı süresince karar verilmesi mümkün görülmüş ve sanık M.. Ö.. hakkında tayin olunan ceza miktarına göre sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verilerek gereği düşünüldü:
I- Sanıklar H.. A.., T.. Ü.. ve Y.. K.. hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II- Sanıklar H.. S.., M.. P.., O.. A.. ve A.. S.. hakkında kurulan hükümlere ilişkin müdafiileri ile katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre katılan vekili ve sanıklar müdafiilerinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendilerini vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “ Sanıklardan H.. S.., M.. P.., O.. A.. ve A.. S..’ın, kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.100 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanıklar Ö.. S.., M.. Ö.., T.. T.. , Y.. G.., A.. C.. ve B.. Ş.. hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak:
1- 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesinde yer alan “lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir” hükmü karşısında, suç tarihinde yürürlükte olan 4708 sayılı Kanunun 9/1. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 5237 sayılı TCK. nun 257/1-2. maddelerinin 08/12/2010 tarih ve 6086 sayılı Yasayla değişiklikten önceki hali ile 4708 Sayılı Kanunun 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Yasayla değişik 9/1. maddesinin ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanıp, leh ve aleyhteki hükümleri ayrı ayrı ele alınarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve denetime olanak vermeyecek şekilde 4708 Sayılı Yasa hükümleri uygulanmak suretiyle yazılı şekilde sanıklar Ö.. S.. ve M.. Ö.. hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulması,
2- Kabule göre de;
a)- Sanık M.. Ö.. hakkında hak yoksunluğuna karar verilirken TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki ‘velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun’ sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
b)-Sanık M.. Ö..’nun tekerrüre esas alınan sabıkasının kesin nitelikte olması, ayrıca suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedenleriyle tekerrüre esas olmayacağı , adli sicil kaydındaki diğer sabıkalarının da tekerrüre esas olmadığı gözetilmeden hakkında TCK.nın 58.maddesinin uygulanması,
3- Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre sanık T.. T..’un bazı konutlara yenileme ruhsatı alınması için iş takipçiliği yaptığı sırada yetkili Laboratuvardan alındığını gösteren sahte karot raporlarını proje müellifi ve yapı denetim kuruluşlarına verdiği, diğer sanık Y.. G..’ün de proje müellifi olarak sanık T.. T.. tarafından kendisine getirilen sahte karot raporlarını yapı denetim kuruluşuna ilettiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların üzerlerine atılı zincirleme biçimde sahtecilik suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden dosya içeriğine uygun olmayan gerekçelerle yazılı yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
4-UYAP kanalıyla MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kayıt örneğine göre, hükümden sonra sanık A.. C..’un 06.01.2014 tarihinde, sanık B.. Ş..’ın ise 14.10.2014 tarihinde öldükleri anlaşıldığından, sanıklar hakkındaki kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nun 64. maddesi uyarınca düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar Ö.. S.. ve M.. Ö.. yönünden bozulmuş haklarının saklı tutulmasına, 04.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.