Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/9420 E. 2015/2562 K. 01.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9420
KARAR NO : 2015/2562
KARAR TARİHİ : 01.07.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, cürüm eşyasının satın alınması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılı suç tarihinin sanık yönünden, suça konu aracın (temyize gelmeyen diğer sanık) …’ye satılarak, aracın devrine ilişkin yetkiyi içeren sahte vekaletnamenin verildiği 24.02.2005 tarihinden ileri gidemeyeceği gözetilerek “24.02.2005” şeklinde mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
I- Sanığın; hakkında “dolandırıcılık” ve “suç eşyasını satın alma veya kabul etme” suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” ve “suç eşyasını satın alma veya kabul etme” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 24.02.2005 tarihinden karar tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden kamu davasının düşürülmesi yerine mahkumiyet kararları verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında anılan suçlardan açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca tebliğnamedeki istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Sanığın; hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1- Sanık hakkında, başkasına ait olup … ilindeyken gasp edilen … plaka sayılı aracı bir şekilde ele geçirip sahte vekaletname ve belgeler ile (temyize gelmeyen diğer sanık) …’ye sattığından bahisle “resmi belgede sahtecilik” suçundan cezalandırılması talebiyle açılan davada; mevcut trafik tescil dosyasındaki belgelerin incelenmesinde;… plaka sayılı aracın, …plakada … adına kayıtlıyken … Noterliğinin 24.02.2005 tarih ve 2670 yevmiye sayılı satış senedi ile … vekili … tarafından…’a satışının yapıldığı, … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne tescil için müracaatı sonrasında aracın 02.03.2005 tarihinde … plaka ile tescilinin yapıldığı, … plakalı araç sahibi …’ın aracının plakasının kayıtlarda görünmediğini anlayıp başvurusu üzerine durumun anlaşıldığı,… plakalı aracın yapılan incelemesinde change olduğu, gerçekte İstanbul ilindeyken gasp edilen … plaka sayılı araç olduğunun belirlendiği olayda;
… plaka sayılı aracın, sahibi … tarafından …’ye satışa dair yetkiyi içeren ve sahte olduğu belirtilen vekaletnameyi sanığın, …’ye verdikten sonra …’nin bu vekaletnameye istinaden aracı katılan…’a aynı plaka ile noterde sattığı, bu kişi tarafından akabinde trafik sicile başvurarak trafik kayıtlarında yeni plaka ile aracın tescil kaydının oluşturulduğunun anlaşılması karşısında; hükme esas alınan belgelerin karar yerinde açıkça gösterilmemesi de gözetilerek; birleşen dosyadaki 25.09.2008 tarihli iddianameye konu sanık yönünden vekaletname haricindeki dava konusu sahte belgelerin kuşkuya yer vermeyecek şekilde gerektiğinde Cumhuriyet Başsavcılığından da sorularak açıklığa kavuşturulması, iddianamede sevk maddesi olarak gösterilen zincirleme suç koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, dosya arasındaki suça konu … Noterliğince düzenlenmiş görünümlü vekaletnamenin suret olduğu dikkate alınarak aslının menşeinden araştırılması, belgenin tamamen sahte şekilde düzenlenmiş (noterlik kayıtları dışında) olması halinde belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olması nedeniyle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden suça konu belgeler celp edilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve aldatma kabiliyeti bulunduğunun kabulü halinde vekaletnamede sahtecilik eyleminin 765 sayılı TCK’nun 342/2 (5237 sayılı TCK’nun 204/3.) maddesindeki suçu oluşturacağı, suç tarihinin 24.02.2005 olması nedeniyle 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca 765 sayılı TCK’nun ile 5237 sayılı TCK’nun ilgili hükümleri uygulamalı karşılaştırılarak sonucuna karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi;
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 01.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.