Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/8411 E. 2015/5967 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8411
KARAR NO : 2015/5967
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2010/53522
MAHKEMESİ : Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2009
NUMARASI : 2006/8 (E) ve 2009/409 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık

Hüküm kısmına, sanık ……’ın ‘…..’ olarak yazılan soyisminin ‘……’ şeklinde, sanık …..ise ‘…..’ olarak yazılan isminin ‘…..’ şeklinde mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür.
Sanık ….. müdafii ile sanıklar …. ve ……’in yasal şartları oluşmayan duruşmalı inceleme istemleri 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddedilmiştir.
1- Sanıklar ….., …….,……, …… ve ……. hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar …, ….., ….., ….. ve….müdafiileri ile sanık…… ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; “TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık …… hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği Mart 2005 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
3- Tüm sanıklar hakkında ‘resmi belgede sahtecilik’ ve sanıklar .., …… ve …… hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede;
a-Sanıklar ….., …, .. ve ….. hakkında ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafileri ile sanık …… ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Sanıklar …, .., … ve … hakkında düzenlenen 29.12.2005 tarihli iddianamede; sahte raporlara istinaden fatura düzenlenip, hastaların gerçekte ihtiyaç duymadıkları medikal malzemelerin ..na fatura edilerek haksız yere bedellerinin tahsil edildiği iddiasının bulunması, sanıklar .., … ve …’in, 5237 sayılı TCK’nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenen sahte reçete ve faturalar yönünden de sorumlu tutulması, bu bağlamda .., ., …, … adına düzenlenen 01.06.2005 tarihinden sonrasına ilişkin reçete ve faturalar bulunması, sanık … yönünden ise, bu sanık adına da 5237 sayılı TCK’nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenmiş reçete ve fatura bulunması karşısında, sanıklar …, …, … ve …’e yüklenen ‘resmi belgede sahtecilik’ suçunun, zincirleme şekilde işlenen suçlarda suç tarihinin son eylem tarihi olduğuna ilişkin ilke de gözetildiğinde, 5237 sayılı TCK’nun yürürlüğe girdiği dönemde işlendiği gözetilmeden, yazılı şekilde suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı TCK hükümlerinin tatbiki suretiyle uygulama yapılması,
b-Sanıklar .., ., …, … ve … hakkında ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
5271 sayılı CMK’nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bir olayın açıklanması sırasında başka bir fiilden bahsedilmesi o konuda da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği cihetle, bu sanıklar hakkında düzenlenen 31.08.2007 günlü iddianame ile ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan kamu davası açılmış olduğu, ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan açılmış bir dava bulunmadığı, dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olup birinin diğerine dönüşmeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde sanıkların dava konusu olmayan ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan mahkumiyetlerine hükmolunması,
c-Sanıklar .. ve…. hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Sanıkların sahte belge ve reçetelere dayanarak katılan kurumdan haksız menfaat temin ettikleri iddia ve oluşa uygun kabul edildiğine göre, bu sanıklar adına, 5237 sayılı TCK’nun 158. maddesinin (e),(f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde uygulanacak yaptırımda değişiklik yapılmasına ilişkin 5377 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 29.06.2005 tarihinden sonra düzenlenmiş belgeler bulunması, bu bağlamda sanık …. hakkında; 22.08.2005 tarihli fatura, 17.08.2005 tarihli reçete ve 26.10.2005 tarihli Emekli Sandığı Şahıs Ödemesine ilişkin belge, sanık …. hakkında ise; 08.08.2005 tarihli fatura, 05.08.2005 tarihli reçete ve 24.10.2005 tarihli Emekli Sandığı Şahıs Ödemesine ilişkin belge bulunması karşısında, suçun 5237 sayılı TCK’nun 158. maddesinin (e),(f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde uygulanacak yaptırımda değişiklik yapılmasına ilişkin 5377 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 29.06.2005 tarihinden sonra işlendiği gözetilmeden, suçun 765 sayılı Yasanın yürürlükte olduğu dönemde işlendiği kabul edilerek, lehe yasa karşılaştırmasında 5237 sayılı TCK’nun 158/1 -e maddesinin değişiklikten önceki hali esas alınmak suretiyle yazılı şekilde sanıklar hakkında eksik ceza tayini,
d-Sanık .. hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden ise;
Sanığın savunmasında; suç tarihinde sahte raporlara konu olan rahatsızlığı taşıdığını, rapor ve reçetelerde belirtilen medikal malzemeleri alarak kullandığını beyan etmesi ve dosya içinde bu sanıkla ilgili hakem hastane raporu bulunmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın suç tarihinde sahte raporlarda belirtilen rahatsızlığı bulunup bulunmadığı hususunda mümkün olması halinde belirlenecek bir hakem hastaneden rapor alınması, aksi halde sanığın, varsa suç tarihi ve öncesine ait sahteliği iddia olunmayan tüm tıbbi tedavi belgelerinin ilgili yerlerden araştırılarak temini ile, sanığın sahte raporlara konu edildiği şekilde bir rahatsızlığı bulunup bulunmadığı, sonda malzemesi kullanması gerekip gerekmediği hususunda, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması, tüm bu işlemlerden sonra savunması da yeniden tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin düşünülmemesi;
Yasaya aykırı, sanıkla……, …, …. …, ….. müdafileri ile sanıklar …..,…., …, …. ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan belirtilen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 . maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. Maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.