Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/680 E. 2015/396 K. 22.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/680
KARAR NO : 2015/396
KARAR TARİHİ : 22.04.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre; sanık …’in suçunun sübutu kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın, müştekinin nüfus cüzdanı fotokopisini kullanmak suretiyle … bayisine müracaatla cep telefonu hatları almak için abonelik sözleşmelerini sahte düzenlediğinin iddia ve kabul edilmesi, sanığın imzalanan abonelik sözleşmelerine yönelik açık beyanının bulunmaması, dosyada … numaralı hat için imzalanmış 19.11.2009 tarihli abonelik sözleşmesinin mevcut olduğu ancak diğer hatta ait abonelik sözleşmesi getirtilmeden TCK’nun 43. maddesi uyarınca cezadan artırım yapılarak hüküm kurulmuş olması karşısında; sanığın müşteki adına çıkardığı … numaralı hatta ait suça konu abonelik sözleşmesinin dosya içine celbedilmesinden sonra sübut bulan eylemlerinin hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü gereği; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.