Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/5336 E. 2016/1721 K. 25.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5336
KARAR NO : 2016/1721
KARAR TARİHİ : 25.02.2016

MAHKEMESİ : …… Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozma, yoketme veya gizleme, özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık

Gerekçeli karar başlığına sehven “……” olarak yazılan suç tarihinin, suça konu belgelerin düzenlendiği ……tarihleri olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1-Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen hükümlere yönelik incelemede;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanık müdafinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, vaki isteminin itiraz olarak kabulü ile dava dosyasının merciince karara bağlanmak üzere mahalline İADESİNE,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Sanığın, zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda; CMK’nın 225. maddesindeki, “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir” şeklinde hüküm dikkate alınmak suretiyle, zincirleme suçu oluşturan her bir suçun bağımsız bir suç olarak varlığını devam ettirdiği de gözetilerek, iddianamede sayılan eylemler tek tek değerlendirilip oluşan tüm suçlar unsurlarıyla birlikte ayrı ayrı tespit edildikten sonra, koşulların bulunması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, aksi takdirde her suçtan ayrıca hüküm kurulması gerektiği cihetle;
İddianamede geçen;
1-……Vergi Dairesine ….. tarihinde işe başlama bildiriminde bulunduğu, yine bildirimde bulunurken sahte ….. kimliğini kullandığı ve…… Giyim ünvanıyla ticaret faaliyetine başladığı,
2-…… tarihli ….. Mahallesi muhtarlığından ikametgah senedi alırken ve muhtar onaylı ….. tarihli nüfus hüviyet cüzdan sureti alırken yine aynı sahte ……. kimliğini kullanarak sahtecilik yaptığı,
3-….. tarihinde imza beyannamesi için …… Noterliğine yine aynı sahte …… kimliği ile müracaat ederek …… tarih ve …… yevmiye numaralı sahte imza beyannamesi düzenleterek resmi evrakta sahtecilik yaptığı,
4-…… tarihinde gerçek kişiler için sicil formu doldurarak …. Vergi Dairesinden sahte ….. adına ….. vergi mükellefiyet numarası alarak müştekinin bilgisi ve iradesi haricinde müştekiyi vergi mükellefiyeti olarak gösterdiği,
5-…….’ın kimlik bilgilerini kullanarak ….. tarihinde ….’deki “…..” mağazasından 300 YTL’lik alış veriş yaparak …. keşide tarihli ….. vadeli bono senedini sahte….. ismini kullanarak imzalamak suretiyle, müşteki …..’ı borç altına sokarak resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediği,
6-…. İcra Müdürlüğünün …..Esas ve ….. Esas takip sayılı müşteki ……’a gönderilen ödeme emrini, sahte nüfus cüzdanını ibraz ederek tebliğ aldığı,
a) Eylemlerin iddianamede anlatılmış olmasına karşılık; yargılama sürecinde bu eylemlerin oluşturduğu suçlarla ilgili olarak kovuşturma yapılmadığı gibi, eylemlerin oluşturduğu suçlar tek tek tespit edilip, aynı suç işleme kararıyla işlenip işlenmediği belirlenip, sonucuna göre zincirleme suçu mu, ayrı suçları mı oluşturduğu tartışlmadan, hükümde sadece ….. adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanının kullanılması eylemine dayanılıp, CMK’nın 225. maddesine de aykırı davranılarak eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)…… Noterliğine düzenletilen suça konu sahte imza beyannamesinin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu ve 5237 sayılı TCK’nun 204/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek eksik cezaya hükmedilmesi,
c) T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerekirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.