Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/5271 E. 2016/1697 K. 25.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5271
KARAR NO : 2016/1697
KARAR TARİHİ : 25.02.2016

MAHKEMESİ : …. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik

Dava konusu …..sayılı plaka numarasının karar gerekçesi ile hüküm fıkrasında …… olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiş olup, tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-5271 sayılı CMK.nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulması mümkün bulunmadığı cihetle; ….. Cumhuriyet Başsavcılığının 24.01.2007 gün ve ….. esas sayılı iddianamesi ile …..sayılı sahte plakalar ve bu plakalara göre düzenlenmiş sahte trafik ve tescil belgelerinin dava konusu edildiği, dava konusu edilmeyen ve ….. Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün ……..tarih ve ….. sayılı ekspertiz raporuna göre de sahte olmadığı anlaşılan …….plakalı araç için düzenlenen trafik ve tescil belgelerinde sahtecilik suçundan hüküm kurulması
2-…… Cumhuriyet Başsavcılığının ….. gün ve … esas sayılı iddianamesi ile …….ibareli plakadaki soğuk mühür izleri ile bu plakaya ilişkin trafik-tescil belgelerinin sahte olduğu belirtilerek mühürde sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, olay tarihinde ele geçirilen sahte trafik-tescil belgeleri ile plakaların TCK.nun 204/1. maddesi kapsamında resmi belge niteliğinde bulunduğu, tescil belgeleri ve plakalar üzerindeki mühürlerin resmi belgenin zorunlu unsuru olup sadece resmi belgede sahtecilik suçunun işlendiğinin kabulünde zorunluluk bulunup ayrıca mühürde sahtecilik suçundan ceza verilemeyeceği gibi olay tarihinde ele geçirilen çalıntı araç üzerinde aynı anda ele geçirilen suç konusu sahte belgeler ve plakalar nedeniyle tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ve aynı araca ait birden fazla sahte belge düzenlenip kullanılmış olması olgusunun 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği hususu da gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, resmi belgede sahtecilik suçu yanında ayrıca TCK’nun 202/2. maddesinde düzenlenen mühürde sahtecilik suçundan da hüküm kurulması,

3-Belgede sahtecilik suçlarında, sahte belgenin aldatıcı nitelikte olup olmadığının tespiti mahkemeye ait olup, suça konu sahte plaka ve belgelerin duruşmada incelenip özelliklerinin tutanağa geçirilerek gerekçeli kararda aldatma niteliklerinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Kabule göre de;
a)Suça konu sahte plakaların dosyada delil olarak saklanmaları yerine müsaderelerine hükmolunması,
b)Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 02.03.2010 gün ve 2010/9-47 esas, 2010/45 karar sayılı ilamında ve benzer nitelikteki yerleşik kararlarında belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için objektif ve subjektif koşulların bir arada bulunmasının gerektiği, objektif koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenebilmesi için dosyada bulunan sabıka kaydının incelenmesinde, sanığın engel sabıkasının bulunmadığı, böylece yasanın aradığı objektif unsurun somut olayda bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda dava konusu edilen suç nedeniyle oluşmuş somut zararının bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, objektif ve subjektif şartlar irdelenmeden, “şartları oluşmadığı” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeye dayanarak yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırı,
c)T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.