YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5141
KARAR NO : 2016/1923
KARAR TARİHİ : 02.03.2016
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
2297 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde “Ceza Dairelerinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.” hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
12.11.2008 havale tarihli iddianame ile; sanıkların şikayetçi adına sahte senet düzenleyip icra yoluyla tahsil etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia olunması karşısında; 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d ve 204/1. maddelerinde öngörülen “kamu kurumu aracı kılınarak dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” suçları tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, tebliğname tarihine, iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dairemiz ile 15. Ceza Dairesi arasında doğan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’na gönderilmesine, 02.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.