Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/4885 E. 2015/5849 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4885
KARAR NO : 2015/5849
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/205962
MAHKEMESİ : Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2012
NUMARASI : 2011/513 (E) ve 2012/453 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu da gözetilerek, öncelikle çek yaprağının tümden sahte oluşturulup oluşturulmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, belgenin aslının getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, suça konu belge dosya içerisinde bulundurulmadan ve ne surette aldatıcılık özelliği taşıdığı konusunda bir tespit de yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Kabul ve uygulamaya göre;
a-Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, 14.12.1992 tarih ve 1/5 sayılı içtihadı Birleştirme Kararı’nda da açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide yerinin bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerekmektedir. Dosyada bulunan fotokopiden suça konu çekte suç tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 692. (6102 sayılı Kanunun 780.) maddesinde öngörülen ve bulunması zorunlu unsurlardan olan ”keşide yerinin” bulunmaması, ayrıca keşide edenin ismi yanında da herhangi bir yer yazılmamış olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve suç vasfının tayini amacıyla, suça konu çek aslı duruşmaya getirtilerek, keşide yerinin yazılı olup olmadığı araştırılıp, keşide yerinin yazılmamış olduğunun tespiti durumunda sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyete karar verilmesi,
b- T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK.nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
c-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.12.2009 gün, 2009/9-99 esas 2009/304 karar sayılı ilamı ile Dairemizin yerleşmiş kararlarında açıklandığı üzere, yasa metninin tekrarından ibaret açıklamalar gerekçe sayılamayacağı gibi, gösterilen gerekçelerde çelişkiye ve zafiyete de düşülmemesi gerekir. Sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK’nun 62. maddesi uyarınca “kovuşturma sırasında duruşma tutanaklarına yansıyan tutumu göz önüne alınarak” gerekçesiyle takdiri indirim uygulanırken, ertelememe ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmama gerekçesi olarak, “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat hasıl olmadığından ertelenmesine yer olmadığına” ve “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda bir kanaate varılmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına”, denilmek suretiyle çelişkiye düşülmesi, suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında görülen ilamın silinme koşulları oluştuğundan sabıkası bulunmayan, hakkında takdiri indirim uygulanıp, olumsuz herhangi bir hali tutanaklara yansımayan, cezası alt sınırdan tayin edilen sanık hakkında, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden ve gösterilen gerekçelerle çelişki oluşturacak biçimde, yasa metninin tekrarı niteliğinde soyut ifadelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 03.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.