Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/4786 E. 2015/6757 K. 29.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4786
KARAR NO : 2015/6757
KARAR TARİHİ : 29.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/178090
MAHKEMESİ : Bakırköy 17. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2012
NUMARASI : 2010/574 (E) ve 2012/134 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Katılan sıfatını alabilecek olan ve kovuşturma evresinde usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikayetçinin, 5271 sayılı CMK’nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Sanığın, müştekinin kimlik bilgilerini kullanarak suç tarihinde Türk Telekom Müdürlüğüne müracaat edip katılan adına başvuru formu ile…… nolu sabit telefon hattına ait abonelik sözleşmesini sahte olarak düzenlettirdiği iddiasıyla açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yervermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, ilgili kurumdan anılan telefon numarasına ilişkin, 07.04.2006 – 24.07.2007 tarihlerini kapsar HTS kayıtlarının getirtilerek, en çok görüşme yapılan yeteri kadar şahsın tanık sıfatıyla dinlenmek suretiyle suça konu hattın fiilen kim tarafından kullanıldığı belirlenip, fiili olarak kullanan sanıktan başkası ise sanıkla yakınlık-tanışıklık durumunun da araştırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Eylemin sübutu halinde de; hüküm tarihinden önce 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Kovuşturmanın her aşamasında müdahale yoluyla kamu davasına katılma hakkı bulunan şikayetçiye duruşma günü usulen bildirilip, davaya katılma olanağı sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 234/1-b maddesine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, şikayetçinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 29.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.