Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/4750 E. 2015/5913 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4750
KARAR NO : 2015/5913
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/171013
MAHKEMESİ : İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/02/2012
NUMARASI : 2011/36 (E) ve 2012/15 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, görevi kötüye kullanma, hakaret

Suça konu bonolarla ilgili mahkemesince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ……’nin 17.12.2004 tarihinde tanzim tarihi bulunmayan suça konu bonoda yapılan tahrifat ile tanzim tarihinin eklenmesini sağlamak suretiyle gerçekleştirdiği iddia olunan eylemi, mahkemece görevi kötüye kullanma suçu olarak kabul edilmesi ve sanık hakkında verilen kararın koşulları oluştuğundan hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, bu karara karşı süresi içerisinde itiraz edildiği ve İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/328 sayılı, 27.04.2012 tarihli müteferrik kararı ile itirazın reddedildiğinin anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki, hükmün bozulması gerektiğine ilişen düşünceye, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla iştirak edilmemiştir.
I-Katılan vekilinin resmi belgede sahtecilik suçuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Katılan vekilinin, sanık …… hakkında hakaret suçundan verilen hükme yönelik temyizine gelince;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen “hakaret” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 16/02/2005 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.