Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/4562 E. 2015/6627 K. 24.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4562
KARAR NO : 2015/6627
KARAR TARİHİ : 24.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/242514
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/04/2011
NUMARASI : 2009/707 (E) ve 2011/373 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Gerekçeli karar başlığına sehven “15.03.2006” olarak yazılan suç tarihinin, suça konu senetlerin icraya konulduğu “11.04.2007” tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, hayali kişileri keşideci olarak göstererek düzenlediği sahte senetleri, ciranta olarak imzalayıp, katılana vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın katılan ile arasında hiç bir ticari ilişki bulunmadığını, suça konu senetleri katılana vermediğini, senetlerdeki ciro ve imzaların kendisine ait olmadığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, sanığın incelemeye esas yazı ve imza örnekleri alınıp, kurum ve kuruluşlardan uygulamaya elverişli yazı ve imzaları da toplanmak suretiyle, suça konu senetlerdeki yazı ve imzaların sanığa aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından, icra takip dosyalarının celp edilerek suça konu senetlerde keşideci olarak görülen kişilere ulaşılıp ulaşılamadığının belirlenmesinden, katılanın, senetlerde keşideci olarak görülen kişilerden bazılarına ulaştığını beyan etmesi dikkate alınarak, keşideci olarak görülen kişilerin gerçek kişiler mi, hayali kişiler mi oldukları yönünde araştırma yapılarak, gerçek kişiler olduklarının tespiti halinde tanık sıfatıyla, suça konu senetlerdeki durumlarının ve olay hakkında bilgi ve görgülerinin tespitinden, senetlerin önceden doğan borca karşılık verilmesi halinde dolandırıcılık suçunun kast unsurunun oluşmayacağı göz önünde bulundurularak suça konu senetlerin, borç doğmadan önce mi yoksa borç doğduktan sonra mı verildiğinin katılandan ayrıntılı bir şekilde sorulması ve bu hususların olayı açıklığa kavuşturacak şekilde belirlenmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK.nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.