Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/4243 E. 2015/6169 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4243
KARAR NO : 2015/6169
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/116333
MAHKEMESİ : Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2012
NUMARASI : 2010/423 (E) ve 2012/65 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Gerekçeli karar başlığına sehven 22.02.2010 olarak yazılan suç tarihinin, suça konu tahsil makbuzlarının Kütahya İcra Hukuk Mahkemesi’ne ibraz edildiği 14.12.2009 tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nun 43. maddesine göre “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda” zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, suça konu tahsilat makbuzlarının sanık tarafından ispat aracı olarak İcra Hukuk Mahkemesine sunulduğu olayda, belgelerin aynı zamanda kullanılmış olduğu cihetle, tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ve birden çok sahte belgenin kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile fazla ceza tayini,
2- Sanığın aşamalardaki tüm beyanlarında, katılan şirket ile aralarında akaryakıt satışından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, icra takibine konu edilen 25.000 liralık senedin teminat senedi olduğunu, katılan şirkete 3.500 lira borcu bulunmasına rağmen 25.000 liralık senedin icraya konulduğunu savunması karşısında; katılan şirket yetkilileri ile sanığın aralarındaki ticari ilişki ve borç miktarı hususunda beyanlarının alınması, sanığın ne miktarda borcu bulunduğu hususlarının tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın sahtecilik eylemini 5237 sayılı TCK’nun 211. maddesinde öngörülen “bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla” gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

3-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK.nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
4- Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde, tekerrüre esas alınan kaydın 5237 sayılı TCK’nun 142/1-f maddesinde düzenlenen elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçuna ilişkin olup, bu suçun sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 6352 sayılı Yasa ile değişik 163/3. maddesinde karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlenmesi ve koşullarının bulunması durumunda “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi seçeneğinin öngörülmesi, Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/364 esas, 2009/846 karar sayılı 28.01.2013 tarihli ek kararı ile hükmün tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmiş olması karşısında, 5271 sayılı CMK’nun 231, TCK’nun 7/2 ve 58. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ertelemeye ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin objektif ve subjektif şartların yeniden tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/12/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.