Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/4128 E. 2015/4546 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4128
KARAR NO : 2015/4546
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/69733
MAHKEMESİ : Lüleburgaz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/02/2011
NUMARASI : 2010/57 (E) ve 2011/14 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1-Sanığın kullanmakta olduğu 3… plakalı araç ile yapılan ihbar üzerine yürütülen soruşturma ve araştırma kapsamında, aracın 06.04.2005 tarihinde İstanbul ilinden çalınan … plakalı araç olduğunun tespit edilmesi, araç üzerinde takılı bulunan …. sayılı plaka ile bu plakaya göre düzenlenmiş motorlu araç trafik tescil belgelerinin sahte olması, bu şekilde sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması, sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek suça konu aracı Ç.. G.. isimli şahıstan haricen satın aldığını, adı geçen kişiyi Murat isimli arkadaşı vasıtası ile tanıdığını, Murat’ın Ç.. G..’in yeğeni olduğunu, Çetin isimli şahsın yeğenini ziyarete geldiğinde kendisinin de yanına uğradığını, suça konu araçla birkaç kez yanına geldiğini, en son geldiğinde aracı satmak istediğini söylediğini, 52.000 TL karşılığında anlaştıklarını, 37.000 TL peşinat verdiğini, pazarlık yaparken eşinin ve kardeşinin de yanında olduğunu, aynı zamanda ismi geçen kişi ile sözleşme yaptıklarını, eşinin şahit olarak anılan sözleşmeyi imzaladığını, ayrıca aracın vergi borcu olup olmadığını öğrenmek için sorguluma yaptığını ifade etmesi, tanık beyanlarının savunmayı doğrulaması, 26.04.2005 tarihli araca ilişkin Gelirler Genel Müdürlüğünden alınan internet çıktısını ibraz etmesi, tanık Ç.. G..’in ise beyanında sanığı ve eşini tanımadığını, on yıldır oto hırsızlığı yapmadığını, olayla bir ilgisinin olmadığını, sabıkaları nedeniyle isminin kullanıldığını beyan etmesi, tanık Ç.. G.. hakkında benzer suçlardan yargılaması devam eden ve kesinleşen birçok dosyanın bulunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle tanık olarak ifadesine başvurulan Ç.. G..’in sanığın bahsettiği Ç.. G.. olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla tarafların yüzleştirilmesi suretiyle teşhis yaptırılıp aynı kişi olduğunun belirlenmesi halinde, özellikle sözleşmenin ne şekilde tanzim edildiği, tanzim yazılarının kime ait olduğu, sözleşmenin Çetin tarafından huzurda imzalanıp imzalanmadığı hususlarında yeniden ifadelerine başvurularak çelişkilerin giderilmesi, aynı zamanda suça konu aracın çalınması olayına şahit olan V.. A.. verdiği eşgal bilgileri ile sanığın Ç.. G..’i tarif ederken verdiği eşgal bilgileri arasında benzerlik bulunduğu gözetilerek tanık Ç.. G..’in teşhise esas fotoğrafları temin edilmek suretiyle V.. A..gösterilip olayın failinin Ç.. G.. olup olmadığı ve hırsızlık suçundan yürütülen soruşturmanın akıbeti de araştırıldıktan sonra toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.