Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/3877 E. 2015/5136 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3877
KARAR NO : 2015/5136
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/35665
MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2011
NUMARASI : 2011/179 (E) ve 2011/686 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik

Katılanın keşideci sıfatıyla imzaladığı senet aslının, tanık N.. Y.. tarafından düzenlenmesi ile suça konu senedin borcun ödenmesi üzerine sanık tarafından katılana verildiği hususunun tanık beyanları ile sabit olması, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün uzmanlık raporunda incelenen suça konu senet üzerindeki yazıların N.. Y.. elinden çıkmadığı ve keşideci imzasının sanık elinden çıkmış olmasının kuvvetle mümkün ve muhtemel olarak değerlendirilmesi karşısında; tebliğnamedeki iki numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1- Sanık müdafii tarafından ibraz edilen ve 25/10/2011 tarihli duruşmaya katılamayacağına ilişkin olan 21/10/2011 havale tarihli mazeret dilekçesi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden yargılamaya devam ederek sanık müdafiinin yokluğunda hüküm kurmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Sahtecilik suçlarında, suçun maddi öğesi olan aldatıcılık yeteneğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu da gözetilerek suça konu sahte bono getirilerek duruşmada incelenmeden, özellikleri tutanağa geçirilerek aldatıcılık kabiliyeti ile ilgili bir tespit yapılmadan ve adli emanette bulunan belge aslı denetime olanak tanıyacak şekilde dosya içersine konulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün, 8/69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere, önceden doğan bir borç nedeniyle sonradan senet düzenlenip verilmesi halinde, borç daha önce oluştuğundan senet ile arasında nedensellik bağı bulunmayacağı, bu nedenle hile unsuru olarak kabul edilemeyeceğinden, sanığın suça konu bonoyu, tamirat işi sonrası senet bedelini ödeyen katılana verdiğinin anlaşılması karşısında; dolandırıcılık suçunun hile unsuru gerçekleşmediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Kabul ve uygulamaya göre de;
Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası da nazara alınarak aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Emanette kayıtlı senetler hakkında bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.