Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/3632 E. 2015/5467 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3632
KARAR NO : 2015/5467
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/95129
MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2011
NUMARASI : 2010/139 (E) ve 2011/452 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

1-Sanık .. …’in müştekinin adına sahte senet düzenlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda, sanığın ilk ifadesinde, suça konu senedi müştekinin düzenleyip verdiğini, senet düzenlendiğinde alacaklı hanesinin boş olduğunu, daha sonra senedi mevcut haliyle borcuna karşılık olmak üzere diğer sanık ….’nın eşi ….’e verdiğini, bononun alacaklı kısmının kendisinin elinden çıktıktan sonra diğer sanık tarafından doldurulduğunu beyan etmesi, beraat eden diğer sanık ….’nın ise savunmasında, suça konu bonoyu sanık ….’ten alacağına karşılık aldığını, borçlu kısmında müştekinin adının yazılı olduğunu, alacaklı hanesinin ise boş olduğunu beyan etmesi, yapılan yargılama sonucunda sanık ….’in suçu beraat eden sanık … … ile birlikte işlemediğinin kabul olunması ve sanık ….’in bonoyu verirken suç tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 688/5. maddesi uyarınca bonoda kime ve kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadının yazılı bulunmasının zorunlu olması, somut olayda sanık tarafından sahte olarak düzenlenen suça konu senedin H.. ….’a verildiği sırada senette lehdarın ad ve soyadının yazılı olmadığının belirlenmesi karşısında, Yargıtay İBK’nun 14.12.1992 tarih ve 1/5, Ceza Genel Kurulu’nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere kambiyo senetlerinde sanıkla iştirak ilişkisi bulunmayan 3. kişiler veya mağdur tarafından senet icra takibine verilirken eksik zorunlu unsurların sonradan tamamlanması durumunda suça konu senedin bono vasfını taşıdığının kabulü mümkün olmadığı cihetle, eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,

2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle; sanığın sahte olarak düzenlemiş olduğu senedi daha önceden doğmuş borç nedeniyle verdiğinin anlaşılması karşısında, sanık tarafından … …’a karşı gerçekleştirilen herhangi bir hileli davranışın da bulunmaması nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden ve sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca kısmen isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.