Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/3568 E. 2015/4649 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3568
KARAR NO : 2015/4649
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/5116
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1.Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2011
NUMARASI : 2008/644 (E) ve 2011/674 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 54/307 Esas- Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; adli sicil kaydı yüzüne karşı okunurken herhangi bir itirazda bulunmayan sanığın, ek savunmasına gerek bulunmadığı cihetle, tekerrür uygulamasında ek savunma hakkı verilmesi gerektiğine ilişen tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığın aşamalardaki savunmalarında ısrarla suçlamayı kabul etmediğini, müşteki … …’ın kendisinden aldığı bir adet mibzer karşılığında suça konu senedi imzalayarak verdiğini, kendi borcunu ödedikten sonra … …. ve …. …. isimli şahısları yanına getirerek bu şahıslara kefil olduğunu belirttikten sonra bu şahıslar adına da birer adet mibzer ve römork ile hatırlamadığı başka şeyler de aldığını, senedi düzenlediği sırada hepimiz birbirimize kefiliz demeleri üzerine senedin rakamla 5680 TL yazılı kısmının önüne kendi talepleri ile “2” rakamını eklediğini beyan etmesi ve bu alışverişe ilişkin olduğunu iddia ettiği 16.08.2007 gün ve 82820 numaralı faturayı ibraz etmesi ve sanığın savunmalarında isimleri geçen …. …. ve ….. ….. isimli şahısların dinlenmemiş olmaları karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve suç unsurlarının tespiti bakımından; öncelikle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden suça konu senet aslı getirtilip duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması, denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içinde bulundurulması, iğfal kabiliyetinin bulunduğunun anlaşılması halinde, ….. ….. ve ….. …. isimli şahısların adres ve açık kimlik bilgilerinin taraflardan sorulup, gerektiğinde zabıta marifetiyle tespiti ile bu şahısların tanık olarak olay hakkındaki beyanlarının alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.