Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/3553 E. 2015/4727 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3553
KARAR NO : 2015/4727
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/105248
MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2011/142 (E) ve 2011/822 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olması, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek, açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın iki gerçek kişi adına sahte olarak düzenlediği birden çok bonoyu kefil olduğu kredi borcuna teminat olarak verdiğinin iddia edildiği olayda, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayaçak şekilde tespiti açısından,senetlerin teminat olarak verildiği …. ….. ……., suça konu senetlerin bankaya aynı zamanda mı yoksa farklı zamanlarda mı ibraz edildiği sorularak, farklı zamanlarda verildiğinin belirlenmesi halinde zincirleme şeklinde tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan, aynı zamanda verildiğinin tespit edilmesi durumunda ise 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde, “değişik zamanlarda” denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, ancak belge sayısının aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği gözetilerek; tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması ve ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile iki ayrı zincirleme şekilde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde karar verilmesi, ,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.