Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/3347 E. 2015/5098 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3347
KARAR NO : 2015/5098
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/63128
MAHKEMESİ : Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2011
NUMARASI : 2007/218 (E) ve 2011/818 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1- Sanığın, suça konu beş adet çekin arkasına katılanın işyeri kaşesini basıp katılan adına sahte bir şekilde ciro etmek suretiyle kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın; suça konu çekleri katılanın bilgisi ve rızası dahilinde adına ciro ettiğini, çeklerde basılı bulunan kaşenin sahte olmadığını, bu kaşenin katılan tarafından kendisine verildiğini, sonra da kaşeyi geri aldığını, suçlamaları kabul etmediğini savunması, katılanın ise; suça konu çeklerin bilgisi ve rızası dışında ciro edilip kullanıldığını, işyeri kaşesi ile imzasının taklit edildiğini, sanığa kaşe verdiğini hatırlamadığını beyan etmesi ve 06.03.2007 tarihli ekspertiz raporuna göre de, çeklerin arkasında katılan adına atılı bulunan ciro imzalarının sanığın eli ürünü olduğunun tespit edilmesi kaşısında, gerçeğin kuşkuya yervermeyecek biçimde belirlenmesi ve sanığın suç kastının tespiti bakımından, katılanın suç tarihi ve öncesinde kullandığı kaşelerin basılı bulunduğu örnek belgeler temin edilip bu belgelerdeki kaşeler ile suça konu çeklerde katılan adına basılı bulunan kaşeler üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılarak ciro kaşelerinin katılana ait olup olmadığının tespit edilmesi, suça konusu çeklerin takibe konulduğu icra dosyaları getirtilip incelenerek, özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin denetime olanak verecek biçimde dosyaya intikalinin sağlanması, çeklerde keşideci gözüken H.. Ü..ve M.. F..T.. tanık olarak beyanları alınarak suça konu çekleri kime hangi ticari/hukuki ilişki karşılığında verdiklerinin sorulması ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sahte belge aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde asıllarının dosya içine konulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesine göre “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, suça konu çeklerin sanık tarafından çekilen kredi karşılığında aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı …..Factorin Hizmetleri A.Ş.’ne verildiği araştırılıp, aynı anda verildiğinin tespiti halinde eyleminin tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, farklı zamanlarda verildiğinin tespiti halinde ise fiil tarihleri de dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş suç mu oluşturacağı değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.