Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/3177 E. 2015/4139 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3177
KARAR NO : 2015/4139
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/76673
MAHKEMESİ : Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/12/2011
NUMARASI : 2011/201 (E) ve 2011/864 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1-Katılan H..E.. ile eşi B..E…sanığın sahibi olduğu mağazadan bilgisayar satın aldıkları, bu nedenle katılanın beyanına göre 500 TL borçlarının olduğu, borcun ödenmemesi üzerine sanığın suça konu 06.02.2008 tanzim tarihli, 1550 TL bedelli senedi sahte olarak düzenleyerek icra takibi başlattığı, bu şekilde sanığın varolan alacağını tahsil etmek amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunması, sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmemesi, katılana ve eşine 1590 TL değerinde bilgisayar sattığını, bir miktar peşinat verdiklerini, sekreterin yanına çıkarak suça konu senedi imzaladıklarını, sahte senet düzenlemediğini beyan etmesi, icra takip tarihinin 01.12.2008 olmasına karşılık Cumhuriyet Başsavcılığa şikayet tarihinin 10.01.2011 olması, tanzim tarihi ve şikayet tarihi arasındaki süre de dikkate alınarak yazı ve imza incelemesinin sadece huzurda alınan imza örnekleri üzerinden yapılması ve sanık müdafinin temyiz dilekçesinde icra takibine itiraz edilmediğinin belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle senedi tanzim eden işyeri çalışanı Elif Sosa’nın tanık olarak ifadesine başvurulup, katılanın ve eşinin senedin tanzim tarihine yakın mukayeseye esas imza ve yazı örnekleri ilgili kurumlardan araştırılıp temin edilmek suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan ve suça konu senedin icra takibine konu edildiği Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2008/15059 esas sayılı dosyanın akıbeti araştırılıp onaylı örneği dosya içerisine konulduktan sonra toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanığın savunmasında, katılana bilgisayar sattığını, senet bedeli kadar alacaklı olduğunu ifade etmesi, katılanın da sanık ile aralarındaki ticari ilişkiyi doğruladığı ve sanığa 500 TL civarında borcu bulunduğunu beyan etmesi ve suça konu senedin değerinin 1.550 TL olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp suç tarihi öncesi sanığın şikayetçiden alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacağı bulunduğu, katılanın da ödemiş olduğunu iddia ettiği taksitlere ilişkin iddiasını ispatlayacak elinde herhangi bir belgesinin olup olmadığı hususlarının tespit ettirilerek sonucuna göre sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 211. maddesinde öngörülen “bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden katılanın beyanına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 21.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.