Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/3030 E. 2015/4075 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3030
KARAR NO : 2015/4075
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/359938
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/07/2011
NUMARASI : 2011/355 (E) ve 2011/179 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

1-Sanığın 31.03.2011 tarihinde soruşturma aşamasındaki savunmasında kendisini, suça konu abone sözleşmesinin düzenlendiği şirketin yetkilisi olarak tanıtmasına rağmen 20.07.2011 tarihinde mahkemede yaptığı savunmada sözkonusu işyerinde geçici olarak durduğunu beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından, savunmaları arasındaki çelişki giderilerek, dosya içeriğinde yer alan imza sirkülerinde şirketin imza yetkilisi olarak görülen D.. Y.. ile sanığın şirket yetkilisi olduğunu iddia ettiği M.. C… tanık olarak dinlenilmesinden sonra sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,
2- Kabule göre de;
Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.