Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/3010 E. 2015/4008 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3010
KARAR NO : 2015/4008
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/28691
MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/06/2011
NUMARASI : 2009/869 (E) ve 2011/241 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

I- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin incelemede:
Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı adli emanetinin 2009/630 sırasında kayıtlı ve sahteliği kabul edilen suça konu bononun akıbeti hakkında mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin incelemede:
Katılanın 08.10.2009 tarihinde savcılıkta vermiş olduğu beyanında; sanığa portatif soğuk hava deposu sattığını ve bunun karşılığında sanığın müşteriden aldığını söylediği senedi cirolayarak kendisine verdiğini, söz konusu senedin ödeyecek kısmına dikkat etmediğini, kovuşturma aşamasında ise sanığa soğuk hava deposu ve büro malzemeleri verdiğini, suça konu bonoyu buna karşılık olarak sanıktan aldığını, söz konusu senet imzalanırken sanığın, aile şirketinin dağılması nedeniyle babasının kendisine borcu olduğunu söylediğini, aralarında önceden de ticari ilişki olması sebebiyle, sanığın sözüne güvenerek, suça konu babasının keşide ettiği görünen ve sanığın imzaladığı senedi kabul ettiğini söylemiş olması karşısında; suça konu senedin katılanın huzurunda sanık tarafından düzenlenip ödeyecek kısmının da yine sanık tarafından babasını takliden imzalandığının mı, yoksa katılanın huzurunda sanık tarafından sadece ciro imzasının atıldığının mı kastedildiğinin açıkça anlaşılamamış olması nedeniyle; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından katılanın beyanları arasındaki çelişki giderildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 15.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.