Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/2966 E. 2015/4119 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2966
KARAR NO : 2015/4119
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/56689
MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/10/2011
NUMARASI : 2011/268 (E) ve 2011/1017 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Müşteki Z.. E..’in, suça konu araziyi kiraya verme konusunda sanıklarla sözlü olarak anlaştıklarını, sanıkların sonradan yazılı sözleşme yapmak isteklerini ilettiklerini ancak gelmediklerini, kendisine kirada ödemediklerini bu nedenle şikayetçi olduğunu fakat sanık E.. A.. ile S.. E..’in bilahare yanına gelerek şartlarını kabul ettiklerini ve yazılı sözleşme yaptıklarını, şikayetini geri aldığını beyan ettiği, sanıklar Tahsin ve Erman’ın aşamalarda alınan beyanlarında benzer savunmalar yaptıkları, suça konu araziyi müştekiden sözlü olarak kiraladıklarını bilahare yetkili olduklarını düşündükleri için kira sözleşmelerini düzenleyip, sözleşmelere müşteki adına imza attıklarını beyan etmeleri karşısında; sahtecilik suçunun 5237 sayılı TCK’nun 211. maddesinde düzenlenen “gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla” işlenip işlenmediği hususunun karar yerinde tartışılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği halde yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, yasaya aykırı,
Kabul ve uygulamaya göre ise ;
2-Sanığın adli sicil kaydında yazılı 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesine konu mahkumiyetleri yönünden; aynı kanunun 16/1. maddesinde düzenlenen karşılıksız çek keşide etme fiilinin 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü cihetle; 5271 sayılı CMK’nun 231 ve 5237 sayılı TCK’nun 7/2. maddeleri gereğince, sanık hakkında ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ kararı verilip verilmeyeceği hususunun yeniden takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın birinci bozma nedeni yönünden diğer sanık E.. A..’ya teşmiline, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.