Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/2344 E. 2015/4022 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2344
KARAR NO : 2015/4022
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/318097
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/05/2011
NUMARASI : 2011/73 (E) ve 2011/260 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

I-) Sanık N.. A.. hakkında verilen mahumiyet hükmüne yönelik incelemede;
Sanığın sahibi olduğu ……. plaka sayılı araca ait motorlu araç trafik tescil belgesinin arka yüzünde bulunan 1 ve 2. sıradaki muayene işlemlerinin sahte olduğu iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, mahkemece her ne kadar sanık hakkında zincirleme biçimde işlenen resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ise de, 5237 sayılı TCK’nun 43/1. maddesine göre “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda” zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının olmadığı, bu durumda suç tarihinde ele geçirilen suça konu belgedeki muayene işlemlerinin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair delil bulunmadığının anlaşılması halinde, tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, suça konu iki adet muayene işleminin farklı zamanlarda yapıldıklarının dosya kapsamından anlaşılması durumunda ise, eylemlerin TCK’nun 43/1. maddesi uyarınca bir suç işleme kararının icrası kapsamında mı gerçekleştirildiğinin, yoksa yenilenen suç işleme kararıyla ayrı ayrı suçları mı oluşturacağının tartışılması gerektiğinin gözardı edilmesi ile sanığın aşamalarda aracının muayene işlemini yaptırmaya 2007 yılı sonlarına doğru gittiğini ve hangi muayeneyi yaptırdığını açıkça belirtmeden, diğer sanığa yaptırdığını savunması karşısında, suça konu belge üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp 1 ve 2. sıradaki muayene işlemlerine ilişkin yazı ve imzaların aynı el mahsulü olup olmadığının tespit edilmesinden sonra, sonucuna göre hüküm kurulması lüzumunun düşünülmemesi,
II-) Sanık S.. T.. hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelen incelemede;
Gölhisar cezaevinde hükümlü iken 02.03.2011 günü talimat yolu ile savunması alınan sanığın, 13.04.2011 tarihinde tahliye olacağını, savunmasını mahkemeye giderek yapacağını, bu nedenle duruşmadan bağışık tutulmak istemediğini beyan etmesine rağmen, yokluğunda yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanık N.. A.. ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sanık S.. T.. hakkındaki hüküm yönünden sair yönleri incelenmeksizin kısmen istem gibi BOZULMASINA, aynı Yasanın 326/son maddesinin gözetilmesine,19.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.