Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/1611 E. 2015/2560 K. 01.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1611
KARAR NO : 2015/2560
KARAR TARİHİ : 01.07.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

I- Sanık … hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;
Sanığın diğer sanıkla iştirak halinde sahte kimlikle araç kiraladıktan sonra, katılan araç sahibi adına sahte kimlik düzenletip, bununla noterlikte aracın satışına yetki veren vekaletname düzenletmek şeklinde sübutu kabul olunan sahtecilik eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 204/1-3, 43. maddelerindeki zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama ile eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı ise de; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarıındaki TCK’nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin kısımların hükümden çıkartılarak yerlerine “TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilmeye, maddede yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına,” ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri eleştirilen husus dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün kısmen tebliğnamedeki istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanıklar hakkında “dolandırıcılık”, sanık … hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Dosya kapsamındaki belgeler, yakalama tutanağı ve tüm beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların … adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi ile katılanlardan suça konu aracı kiralayıp, araç sahibi katılan … adına ele geçirilemeyen sahte nüfus cüzdanını kullanarak İstanbul 24. Noterliğinde 28.12.2010 tarihli, anılan aracın satışına dair yetkiyi içeren vekaletname düzenlettikleri, bu vekaletnameyi (hakkında beraat kararı verilip kesinleşen) …’e verdikleri ve 22.500 TL satış bedelini alarak menfaat temin ettikleri, bu kişi tarafından daha sonra aracın satışının gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında; sanıkların baştan itibaren katılanlardan sahte belge ile araç kiralayıp başkasına satarak menfaat temin etmek amacıyla gerçekleştirdikleri eylemlerinin suça konu sahte içerikli vekaletnameyi (temyiz dışı) …’e vererek tamamladıkları, nüfus idaresinin maddi varlığı olan sahte nüfus cüzdanı kullanılarak işlenmiş olması nedeniyle dolandırıcılık eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesindeki “kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, ek savunma da verilmeden sanıklar hakkında uygulama yeri bulunmayan 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f maddesinden yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
2 – Sanık …’ın diğer sanıkla iştirak halinde sahte kimlikle araç kiraladıktan sonra, katılan araç sahibi adına sahte kimlik düzenletip, bununla noterlikte aracın satışına yetki veren vekaletname düzenletmek şeklinde sübutu kabul olunan sahtecilik eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nun 204/1-3, 43. maddelerindeki zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, sanık … hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi ve iddianamede gösterilmeyen ve ek savunma imkanı da tanınmadan TCK’nun 204/3. maddesi uygulanarak savunma hakkının kısıtlanması,
3- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde karar verilmesi,
4- Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nun 158/1-f-son maddesine göre adli para cezası tayin edilirken aynı Yasanın 61. maddesi de gözetilerek, 5000 günden fazla olmamak üzere tam gün sayısının belirlenip, varsa artırım nedenleri uygulanarak tespit olunacak cezanın bir gün karşılığı takdir edilecek miktar ile çarpılması suretiyle adli para cezasının tayini, bu miktarın suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olması halinde iki katına çıkarılmasından sonra indirim nedenlerinin uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca kısmen tebliğnamedeki istem gibi BOZULMASINA, CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 01.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.