YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/13535
KARAR NO : 2015/6605
KARAR TARİHİ : 24.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2015/358249
MAHKEMESİ : Adana 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2015
NUMARASI : 2013/393 (E) ve 2015/181 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

2297 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. Maddesinde “Ceza Dairelerinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.” hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.08.2013 gün ve 2013/18370 esas sayılı iddianamesi ile müşteki ile …….’ın ortak olarak ………Peyzaj… Ltd. Şti’ni kurdukları, ……….Yeminli Mali Müşavir Ltd. Şti’nin 20/06/2012 keşide tarihli 8750 TL meblağlı çeki bir alacaklarına karşılık aldıkları, çekin vadeli çek olması nedeniyle vadeden önce paraya dönüştürmek istedikleri, bu nedenle ……’ın abisi ……..’ın işi üstlendiği, sanığın çeki ……’dan paraya çevireceğini söyleyip, yanıltarak aldığı ve geri getirmediği, sanığın suça konu çeke ……..yerine ciro imzası atarak yada attırarak, kendi cirosunu da ekleyerek…….. Temizlik Şirketine verdiğinin iddia olunması karşısında; sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun bankanın maddi varlığı olan sahte çekin kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f ve 204/1. maddelerinde öngörülen “resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçları tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.