Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/13162 E. 2016/1309 K. 16.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/13162
KARAR NO : 2016/1309
KARAR TARİHİ : 16.02.2016

MAHKEMESİ : Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma

Müşteki kurum vekilinin 28.09.2010 havale tarihli dilekçe ile suça konu mühür bozma tutanağının adına tutulduğu ………….. hakkında suç duyurusunda bulunduğu, soruşturma sonucunda adı geçen kişi hakkında mühür bozma suçundan kamu davasının açıldığı, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……… esas sayılı dosyasında görülen bu davada müşteki kurumun “katılan sıfatı” aldığı ve yargılama neticesinde …………….. hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verilip mühür bozma tutanağına konu evde oturan kişinin tespitine yönelik suç ihbarında bulunulduğu, bu suç ihbarı sonucunda evde oturan şahsın sanık ……….. olduğunun tespit edilmesi üzerine hakkında inceleme konusu kamu davasının açıldığı, mahkemece tensip zaptı ile müşteki kurum vekili adına duruşma günü bildirir davetiyenin çıkarıldığı ve 02.07.2013 tarihli celseye gelen müşteki vekiline mahkemece katılma talebi sorulmadan duruşma tutanağına yargılamadaki sıfatının “katılan” olarak yazıldığı, diğer celselerde de hazır bulunan müşteki vekilinin bu sıfat ile yargılamada yer aldığı ve 25.02.2014 günü tefhim edilen hükmü “katılan olarak” yasal süresinde temyiz ettiği anlaşılmakla, yüklenen suçtan doğrudan zarar gören, duruşmaları takip eden ve önceki dosyada katılma talebinin kabulüne karar verilen müşteki kurum vekiline inceleme konusu dosyada ayrıca katılma talebi sorulmamış ise de açıklanan hususlar ışığında müşteki kurum vekilinin 5271 sayılı CMK’nun 260. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Olay tarihinde, “………………………………….” adresinde bulunan …………….. abone nolu sayaca 24.03.2009 günü konulan mührün, sanık tarafından 14.03.2010 tarihinde elektriğin açıp kullanılması suretiyle bozulduğu iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu mühürleme ve mühür bozma tutanaklarına konu yerin …………… abonelik numarası ile ………….. adına kayıtlı bulunduğu, sayaç seri numarasının ………… olduğu, mahkemece bu dosyanın teselsülü niteliğinde kabul edilen ….. Asliye Ceza Mahkemesinin ………… esas ve o dosya ile birleşen aynı mahkemenin ……………. esas sayılı dosyalarında ise mühürleme ve mühür bozma tutanaklarına konu yerin ……………. abonelik numarası ile sanık …….. adına kayıtlı bulunduğu, sayaç seri numaralarının da ……………. olduğu anlaşılmakla, her iki dosyadaki abonelik kayıtları ve sayaç seri numaralarının farklı olması nedeni ile inceleme konusu davanın anılan diğer davaların teselsülü niteliğinde olmayıp ayrı ve bağımsız bir dava olduğu, sanığın da; tutanağa konu yerin dört daireli bir apartman olduğu, burada kardeşleri ……………… , …………………. ve ………….. ‘nın anneleri ile birlikte ikamet ettiğini, ………………… ile kendisinin karşılıklı dairelerde oturduğu, iddianamede sözü edilen abonelik numarasının oturduğu eve ait olmadığını ve suçlamaları kabul etmediğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımında, olay tarihinde suça konu …………….. nolu abonenin adına kayıtlı bulunduğu dairede kimin oturduğunun kolluk aracılığı ile araştırılması ve bu hususta adları geçen ……………. , ………….. ve ………………’ın tanık olarak beyanlarının alınmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, müşteki kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.