Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/12905 E. 2015/4704 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12905
KARAR NO : 2015/4704
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2014/136001
MAHKEMESİ : Bandırma 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2008 (Asıl karar ) 03/03/2014 (Ek karar)
NUMARASI : 2008/88 (E) ve 2008/311 (K)
SUÇ : Mühür bozma

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.04.2009 gün ve 214/98 sayılı kararında da açıklandığı üzere; hüküm ve kararlarda yasa yolu bildiriminin, yasa yolu, mercii, şekli ve süresini de kapsayacak şekilde açık ve anlaşılabilir olması zorunlu olup, hüküm sanığın yüzüne karşı tefhim kılındığı halde, temyiz süresinin başlangıcının yanılgıya yol açacak biçimde “tefhim ve tebliğden itibaren” denilmek suretiyle usulüne uygun olarak gösterilmemesi nedeniyle, sanığın 24.02.2014 tarihli temyiz itirazları süresinde kabul edilerek, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 03.03.2014 günlü ek kararının kaldırılmasıyla yapılan incelemede,
Sanığın 11.08.2007 tarihinde borcundan dolayı elektriğinin kesilerek mühürlenen sayaçtaki mühürü bozmak suretiyle elektriği kullanmaya devam ettiği bu şekilde mühür bozma suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; suça konu sayacın bulunduğu evin sahibi olan tanık Münire’nin Cumhuriyet Savcısı huzurunda vermiş olduğu beyanda, “Yasin Aslan ile 01.07.2007 tarihinde kira kontratı yaptığını, adı geçen şahsın sözü edilen tarihten itibaren evinde kiracı sıfatıyla oturmaya başladığını” söylemiş ve bahse konu 01.07.2007 başlangıç tarihli kira kontratını ibraz etmiş olması, tanığın aynı beyanda sanığı evden çıkarmak amacıyla sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açtığını fakat kendiliğinden çıkıp gittiğini söyleyerek Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.02.2007 tarihli gerekçeli kararını ibraz etmesi ve sözü edilen mahkeme kararında 27.02.2007 tarihli celsede tanığın vekili tarafından, sanığın suça konu sayacın bulunduğu ve kendisinin kiracı sıfatıyla oturduğu evi tahliye ettiğini belirtmiş olması, tanık Yasin’in, eve taşındıktan sonra tedaş görevlilerinin elektriği kesmeye geldiklerini, tutanak tuttuklarını, elektriği kesmeden ve mühürleme yapmadan evden ayrıldıklarını, üç gün sonra tedaş görevlilerinin tekrar geldiklerini ve tutanak tuttuklarını kendisinin haberi olmadığını söylemiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın dava konusu olan 11.08.2007 tarihinde mühürleme işlemine konu sayacın bulunduğu evde oturmadığının ve sözkonusu mühürleme işlemine muhatap tutulmadığının anlaşılmış olması karşısında; sanığın üzerine atılı mühür bozma suçunu işlediğine ilişkin mahkumiyetine yeterli delillerin neler olduğu karar yerinde açıklanıp gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.