Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/1280 E. 2015/3611 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1280
KARAR NO : 2015/3611
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/192920
MAHKEMESİ : Saray(Tekirdağ) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2011
NUMARASI : 2008/202 (E) ve 2011/19 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

7201 sayılı Tebligat Kanunun 21. maddesine göre, yapılacak tebligatın geçerlilik koşulları Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesinde gösterilmiş olup, anılan maddeye göre “adreste bulunmama sebeplerini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, zabıta amir ve memurları ile ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri ve muhtardan tahkik edilerek beyanlarının tebliğ tutanağına yazılıp altının imzalatılması, imzadan kaçınma halinde de bu durumun yazılarak imzalanması” gerekmekte olup; sanık Ş.. Ç..’a gönderilen tebligat evrakının anılan Kanun’un 21. maddesine göre tebliğine ilişkin tebligat parçasında komşusu olarak gösterilen kişinin kim olduğu belirtilmediğinden Tebligat Kanunun 21 ve Tüzüğün 28. maddelerine uygun bir tebligat bulunmadığı anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyizinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I-Suça konu vekaletnamenin tamamen sahte düzenlenmesi ve aldatma yeteneğine yönelik dosyada herhangi bir rapor bulunmaması, suça konu araç trafik ve tescil belgesi yönünden alınan ekspertiz raporunda da belge önyüzünde mühür izi arka yüzünde ise seri numarasının bulunmadığının belirtilmesi karşısında; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olup, suça konu sahte belgelerin getirtilip incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra belgelerin aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiği belirlenerek sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık R.. E..’ın olay günü araç satışı yapacak olan babası sanık M.. E..’ı notere götürmek dışında eylemle ilgisi bulunmadığını beyan ettiği, aracı satın almak için notere gelen sanık K.. K..’nın belgelerin sahteliğinden haberdar olmadığını savunduğu, bu savunmaların aracı devredecek olan sanık M.. E.. tarafından doğrulandığı ve sanıklar Rasim ile Kani yönünden belgelerin sahte olduğunu bildiklerine ve suç kastı ile hareket ettiklerine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
3-Suça konu vekaletname ile araç trafik ve tescil belgesinin değişik zamanlarda düzenlendiğine dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı gözetilmeden cezalardan TCK’nun 43. maddesi uyarınca artırım yapılması,
Yasaya aykırı,
4-UYAP’tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğine göre sanık Ş.. Ç..’ın hükümden sonra 08.08.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK’nun 64/2. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar R.. E.., M.. E.., K.. K.. ve Ş.. Ç.. ile müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.