Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/12090 E. 2015/3877 K. 14.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12090
KARAR NO : 2015/3877
KARAR TARİHİ : 14.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2015/203418
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3.(Pendik 1.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/09/2010
NUMARASI : 2010/827 (E) ve 2010/602 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Dosyada bulunan İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş 07.08.2010 tarihli ekspertiz raporuna göre, suça konu pasaportun 3. sayfasındaki halen mevcut fotoğrafın, daha önce aynı yerdeki fotoğrafın sökülmesinden sonra yapıştırılmış olduğu, yine pasaportun 44. sayfasında ve uçak biniş kartı üzerinde basılı bulunan (46) numaralı çıkış mühür izlerinin sahte olduğu, yapılan sahteciliklerin ilk nazarda ve kolaylıkla farkedilemeyecek nitelikte olduğundan iğfal kabiliyetine haiz olduklarının belirtilmesi ve aslı dosya arasına getirtilen suça konu belgeler üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde; suça konu pasaportta fotoğraf değişikliği yolu ile yapılan sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olduğu, suça konu diğer belge olan uçak biniş kartında ise yolcu ve uçak bilgilerinin bulunmaması nedeniyle iğfal kabiliyetini haiz olmadığı, ancak bu durumun sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceği altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı; sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm tamamen çıkartılarak, yerine “5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.