Yargıtay Kararı 21. Ceza Dairesi 2015/1198 E. 2015/3743 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1198
KARAR NO : 2015/3743
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/167109
MAHKEMESİ : Rize Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2010
NUMARASI : 2008/4 (E) ve 2010/259 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Çayeli İlçesi Büyükköy Sağlık Ocağında doktor olarak görev yapan sanığın, şikayetçiler Y.. S.. ve S.. S..’yı 08.06.2006 tarihinde muayene ettiği, muayene sırasında şikayetçilerin sağlık karnelerinden boş yaprakları koparıp aldığı, 13.06.2006 tarihinde şikayetçiler sağlık ocağına hiç gelmedikleri halde, bu kişiler muayene edilmiş ve rahatsızlıkları tespit edilmiş gibi işlem yaptığı, bu durumun sağlık ocağı çalışanları olan tanıklar tarafından da farkedildiği, yine sanığın, sağlık ocağı çalışanları olan şikayetçilerden M.. Ş..’ten 22.08.2006 tarihinde, M.. K..’dan ise 23.08.2006 tarihinde sağlık karnelerini istediği, herhangi bir muayene yapmaksızın şikayetçilere mantar ilacı yazıldığı, yine belde sakinlerinden İ.. D..’a “sen hiç hasta olmaz mısın” diyerek polikliniğe çağırıp ilaç yazdığı gerekçesi ile yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin kabul olunduğu olayda; aşamalarda tanıklardan C.. K.. ve N.. Ç..’yi sağlık ocağına ait kömürleri kendilerinin kullanması sebebiyle şikayet etmesinden kaynaklanan bir husumetinin bulunduğunu, koyduğu teşhisler dışında bir ilaç yazmadığını, poliklinik defterinde sıra atlamadığını, bunun için personele herhangi bir talimat vermediğini, kimsenin sağlık karnesinden boş reçete sayfası koparmadığını, suçlamaları kabul etmediğini savunması, S.. S..’nın Cumhuriyet savcısı huzurundaki 05.02.2007 tarihli ifade tutanağından sanığın koparttığı iddia edilen sağlık karnesinin suça konu 14. sayfasının kopartılmadığının, bu sayfa aslının karne içerisinde bulunduğunun anlaşılması, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının dosya arasında bulunan 21.03.2007 tarih ve 1434 sayılı yazısı ile de şikayetçiler Y.. S.. ve S.. S.. adına sanık tarafından düzenlendiği ve içeriğinin sahte olduğu iddia edilen 349 ve 350 protokol nolu reçetelerin kurum kayıtlarında bulunmadığının belirtilmesi, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının dosya arasındaki 22.06.2010 tarihli raporunda da, Y.. S.. ve S.. S.. adına hastane protokol defterinde görünen 349 ve 350 nolu kayıtlardaki yazıların sanığın eli ürünü olmadığının tespit edilmiş olması, dosya içerisinde fotokopileri bulunan İ.. D.. adına düzenlenen 19.08.2005 tarihli reçetenin incelenmesinde, sanık tarafından düzenlenmediği, U..Ç..isimli başka bir doktor tarafından bu reçetenin yazıldığının anlaşılması, yine sanığın sağlık ocağında hizmetli olarak çalışan M.. K.. ve şoför olarak çalışan M.. Ş..’e hastalıkları bulunmadığı halde sağlık karnelerini isteyerek mantar ilacı yazdığı ve bu suretle sahtecilik yaptığı iddiası irdelendiğinde ise, suça konu reçete asılları ele geçirilemediği gibi, iddialarda adı geçen eczacılar S.. S.., N.. U.. Ö.. ve N.. Ç.. da sanığın iddiaya konu eylemlere karıştığına dair herhangi bir bilgi ve görgülerinin olmadığını, sanık doktorun ilaç almaya veya ilaç yazdırmak için eczaneye geldiğine hiç şahit olmadıklarını beyan etmeleri ve dosya kapsamında sanığın eczaneler ve ilaç firmaları ile anlaşarak menfaat temin ettiğine ilişkin bir kanıtın da bulunmaması karşısında; sanığın, şikayetçi ve aralarında husumet iddiası olan tanık beyanları dışında mahkumiyetine yeterli kesin ve somut her türlü şüpheden uzak her hangi bir delil de elde edilemediği gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 12.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.