Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2020/637 E. 2020/1012 K. 26.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/637
KARAR NO : 2020/1012
KARAR TARİHİ : 26.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davacısı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Sağırlı köyünde 1979 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli 319 parsel sayılı 97100 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiş, kadastro tutanağı 04.10.1979 tarihinde itirazsız olarak kesinleşmiş olup aynı şekilde tapuda kayıtlıdır. Davacı … 15.06.1988 tarihli dava dilekçesiyle 30.12.1963 tarih 60 nolu tapu kaydına dayanarak; davacılar …, … ve … 18.07.1989 tarihli dava dilekçesiyle 14.10.1970 tarih 101, 21.5.1965 tarih 94 ve 19.12.1963 tarih 172 nolu tapu kayıtlarına dayanarak 319 parsel içinde kalan yerlere dava açmışlardır.
Mahkemece açılan davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüyle 319 parselin (H) ile gösterilen 21778,50 m2 ve (I) ile gösterilen 10772,50 m2’lik kısımlarının tapu kaydının iptaliyle … mirasçıları adına, (A) ile gösterilen 13440 m2, (B) ile gösterilen 3386 m2 ve (C) ile gösterilen 1450 m2’lik kısımlarının tapu kaydının iptaliyle … adına, (D) ile gösterilen 21176,59 m2’lik kısmının tapu kaydının iptaliyle … adına, (E) ile gösterilen 6430 m2’lik kısmının tapu kaydının iptaliyle … adına ve (F) ile gösterilen 10713 m2’lik kısmının tapu kaydının iptaliyle … ve … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Dairenin 02.05.2013 gün 2012/14828-2013/4909 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, öncelikle asliye hukuk mahkemesinde görülen mesaha tashihi davalarına ait 11.06.1960 tarih ve 1960/163-152 sayılı ve 1962/569-551 sayılı dava dosyaları ile dava konusu parsel ile tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm parselleri bir arada gösterir kadastro paftası ve eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, getirtilerek mahallinde önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 1/6/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14.
maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, davacıların dayandığı tapu kayıtları ile bu kayıtların birleştiği 27.04.1958 tarih 427 nolu tapu kaydı ile mesaha tashihi dosyalarında bulunan krokiler ayrı ayrı mahallinde uygulanmalı, tapu kayıtlarının ve mesaha tashihi davalarındaki krokilerin sınırları tam olarak belirlenmeli; mesaha tashihi davalarında Hazinenin taraf olup olmadığı, bu kararların Hazine yönünden bağlayıcı olup olmadığı araştırılmalı, dayanak tapu kayıtların ve bu kayıtların geldi kaydı olan 27.04.1958 tarih 427 ve bu tapu kaydınında geldi kaydı olan Haziran 926 tarih 125 nolu tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, davacılar adına aynı tapu kayıtlarının revizyon görmesi sonucu tescil edilen taşınmazlarda dikkate alınarak 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; ziraatçı bilirkişiye dava konusu taşımazların tarım toprağı olup olmadığı ve tarım toprağı ise, kaç yıldır, ne şekilde kullanıldığı, üzerindeki bitki örtüsü ayrıntılı olarak saptanıp; bu yolda, bilimsel verilere dayalı kapsamlı rapor düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Kabule göre ise; çekişmeli 319 parsel sayılı 97100 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman vasfıyla Hazine adına tapuda kayıtlı olup, ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa hakkı Orman Yönetimine ait olduğundan, davada Orman Yönetiminin de taraf sıfatı alması gerekirken, mahkemece taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından 20.04.2016 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve akabinde 04.10.2016 tarihinde işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık yasal sürede yenilenmeyen davanın HMK’nın 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacısı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 10 yıllık süre içinde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.