Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2020/2813 E. 2020/3013 K. 16.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2813
KARAR NO : 2020/3013
KARAR TARİHİ : 16.09.2020

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, … ili, …pe ilçesi, … mahallesi, 168 parsel sayılı taşınmazda müvekkillerinden …’in 13 nolu bağımsız bölümde 16/576 hisseye, …’nun 3 nolu bağımsız bölümde 24/576 hisseye, … ve …’nın 14 nolu bağımsız bölümde 8/576 arsa payına sahip olduklarını, ancak müvekkillerine ait olan arsa paylarının yanlış hesaplandığını, müvekkillerinin bağımsız bölümleri kat irtifakı listesi oluşturulduktan sonra satın aldıklarını, alan, manzara ve diğer özellikler bakımından daha değerli olduklarını beyan ederek müvekkillerine ait arsa paylarının yeniden belirlenerek düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 28/05/2018 gün ve 2018/2493 E. – 2018/4004 K. sayılı kararı ile, “Somut olayda, dava konusu ana taşınmazda başlangıçta 12 bağımsız bölüm bulunduğu 13 ve 14 numaralı bağımsız bölümlerin daha sonra tadilat projesi ile eklendiği anlaşılmakla, davalıların tadilat projesi ve bağımsız bölüm eklenmesi hususundaki usulsüzlük iddiaları karşısında tadilat projesinin iptaline ilişkin açılmış bir dava bulunup bulunmadığının taraflardan sorulmak sureti ile araştırılması gerekmektedir. Anataşınmazın yürürlükte bulunan mimari projesine göre arsa paylarının verildiği dönemde esaslı hata olduğu düşünülüyorsa da arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle orantılı olup olmadığı hususu araştırılmalıdır. Ancak, dava konusu taşınmazda kat irtifakının kurulduğu 1989 yılında; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı gibi dava konusu taşınmazda 1989 yılında kat irtifakının kurulduğu dikkate alındığında, aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle bağımsız bölümlerin kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu da davacılar tarafından ispatlanmalıdır. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda bağımsız bölümlerin kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu açıkca saptanmamış, ayrıca bağımsız bölümlerin binada bulundukları yerleri ve yüzölçümleri açıkça belirtilmesine karşın her bir bağımsız bölümün kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulduğu tarihteki değerlerine etkili olabilecek diğer unsurlar tek tek yazılıp açıklanmamış ve bu bağımsız bölümlerin değerleri ayrı ayrı hesaplanmamış, soyut bir biçimde değerlendirme yapılarak arsa payları yeniden belirlenmiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda arsa paylarının belirlenmesinde esas alınacak olan bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulduğu tarih itibari ile değerlerini olumlu veya olumsuz etkileyen tüm unsurların
incelenip irdelenmesi için bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması, arsa paylarının düzenlenmesini gerektirecek bir hususun olup olmadığının araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu anataşınmazda 1989 tarihinde, 1984 tarihli 12 bağımsız bölümlü kat irtifakının terkini ile kat maliklerinin vekaletnameleri ile… tarafından 14 bağımsız bölüm için yeniden kat irtifakının kurulduğu, 3 nolu bağımsız bölümün 48/576 arsa payının 16/576’sının 13 nolu bağımsız bölüme, 8/576’sının ise 14 nolu bağımsız bölüme aktarıldığı, 3 nolu bağımsız bölümün ise 24/576 arsa paylı olarak tescil edildiği, 1 nolu bağımsız bölüm maliki …’ın Gölcük 1. Noteri 27016 yevmiye ve 24 07.1987 tarihli …’a verdiği vekalette “yine aynı arsa payı ile adıma kayıt ve tescil” kaydı ile vekalet verdiği, 11 nolu bağımsız bölüm maliki …’nun ise Kartal 3. noteri 72416 yevmiye ve 16.12.1985 tarihli vekaletnamede arsa payı değişikliği yönünden bir yetki vermediği, 1989 tarihli kat irtifakı kuruluşunda 3 nolu bağımsız bölüm malikinin kendi rızası ile arsa payının bir kısmının yeni tescil edilen 13 ve 14 nolu bağımsız bölümlere verilmek suretiyle tescil işlemlerinin yapıldığı, 1989 tarihinde 1984 tarihli kat irtifakının terkini ile yeniden kuruluşunda, tüm kat maliklerinin arsa payı değişikliği yönünden rızalarının da bulunmadığı anlaşılmakla;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, sonucu itibariyle doğru olan kararda bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 16/09/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.