Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/578 E. 2019/1037 K. 14.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/578
KARAR NO : 2019/1037
KARAR TARİHİ : 14.02.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun 30/07/2000 tarihinden 30/06/2012 tarihine kadarki yıllık aidat borcunu 23.400,00-TL olarak yönetime ödeyeceği konusunda sözlü olarak müvekkili ile anlaştıklarını, ödeme yapılmaması nedeniyle davalı borçluya 17/07/2012 tarihli olağanüstü kurul kararı ile … Noterliğinden ihtarname gönderildiğini ve ihtarnamenin 14/05/2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğünün 2016/11 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icrai takip başlatıldığını, ancak borcunun olmadığını belirterek davalının takibe itiraz ettiğini, ispat yükünün yer değiştirerek davalıya geçtiğini, davalının takibe konu borcu ödediğini ispat etmesinin gerektiğini beyan ederek; davalının itirazının iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davalının yetki itirazının kabulüne, … İcra Dairesinin yetkisizliğine, … İcra Dairesinin yetkili olduğunun tespitine karar verilmiş, davalı vekili temyiz dilekçesinde ve sonrasındaki tavzih istemli dilekçesinde, davalı müvekkilinin icra dairesine yönelik olarak yaptığı itirazın kabulüne karar verildikten sonra yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden davalı müvekkili lehine hüküm kurulması gerekirken, yargılama giderleri yönünden davacı lehine hüküm kurulmasının yanlış olduğu, hükmün bu yönüyle tavzihen düzeltilmesi gerektiği iddiası ile hükmün tavzihini talep etmiş, mahkemece bu defa ek karar ile; davalı vekili tarafından verilen temyiz dilekçesinde aynı zamanda tavzih talebinin konusunu oluşturan vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin hüküm fıkralarının da temyiz edilmiş olduğu ve dosyadan el çekildiği gerekçesiyle tavzih talebinin reddine, davalı vekilinin tavzih talep dilekçesi nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, kurulan asıl hükmün ve “hükmün tavzihi talebinin reddine” ilişkin ek kararın incelenmesi davalı vekilince talep edilmiştir.
Dava; ortak gider alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi uyarınca, bu Kanunun uygulanmasından kaynaklanan davalarda, üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulu ana taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Anılan yetki, Yargıtay uygulamalarıyla kesin yetki olarak kabul edilmektedir. Bilindiği üzere, kesin yetki, kamu düzeni ile ilgili olduğu gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/…-ç maddesi uyarınca dava şartı olup yargılamanın her aşamasında istek olmaksızın gözetilir. Belirtilen yetkinin kesin yetki niteliğinde olmasına göre; dava konusu ana taşınmazın “…” ilçesi sınırlarında olduğu, dolayısı ile … Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, mahkemece işin esasına girilerek tarafların göstereceği deliller toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.