Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/570 E. 2019/1025 K. 14.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/570
KARAR NO : 2019/1025
KARAR TARİHİ : 14.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Sitesinde B blok yöneticisi olup, davalının ise 2010-2012 yılları arasında aynı sitenin yöneticiliğini yaptığını, davalının yönetici olduğu dönemde yapılan işlerin kime yaptırılacağı konusunda kat malikleri tarafından alınmış bir karar bulunmadığını, ödemenin kayıtlara işlenmediğini, ödemenin kime yapıldığı ya da ne için yapıldığının belli olmadığını, 2011 dönemi giderlerinde “diğer giderler” adı altında gösterilen ancak işletme defterinde kaydı olmayan paranın nereye harcandığının belli olmadığını, 2011 yılından 2012 yılına devredilmesi gereken nakit kasa devrinin de kayıtlarda gösterilmediğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00-TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; hesap bilirkişisince düzenlenen rapordaki, işletme defter kayıtlarına “gider kaydının” noksan kayıtlandığı yönündeki tespitin mahkemece hükme esas kabul edildiği ve bu kapsamda davalının yöneticilik yaptığı dönemde tahsil ettiği paralar yönünden zimmetinde herhangi bir miktarın kalmadığı, özellikle olağan genel kurulda davalının ibra edilmiş olduğu ve hakkında açılan ceza yargılamasında da beraat etttiği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; önceki yöneticilerin sorumluluğu kapsamında belirsiz alacak davasıdır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek …. maddesindeki, “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” hükmü uyarınca, Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanan davada görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir. Uyuşmazlıkta genel hükümlerin değil kat mülkiyetine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı …. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden, bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Bu halde, davanın nitelemesine göre eldeki uyuşmazlıkta sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu düşünülmeden, talep hakkında görevsizlik kararı verilmeyip işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.