Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/4569 E. 2020/219 K. 20.01.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4569
KARAR NO : 2020/219
KARAR TARİHİ : 20.01.2020

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davalı tarafın “…..” eski yöneticisi olduğunu, 09.10.2005 tarihine kadar yönetici olarak bulunduğunu, bu tarihte yapılan toplantıda …’in yönetici olarak seçildiğini, seçimin kesinleşmesinden sonra davalı tarafın tutmakla mükellef olduğu defter ve belgeleri yeni yönetime teslim etmediğini, bunun üzerine …..yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu defter ve belgelerin iadesinin istendiğini, buna rağmen söz konusu defter ve belgelerin yönetime teslim edilmediğini, davalı taraf hakkında bunun üzerine…..şikayette bulunulduğunu, söz konusu şikayetin …… numaralı dosya ile işleme konulduğunu, bunun üzerine davalının 01.12.2005 tarihinde söz konusu defter ve belgelerin bir kısmını yönetime teslim ettiğini, yönetim tarafından bir mali müşavir vasıtası ile söz konusu defter ve belgeler üzerinde inceleme yapıldığını, bu incelemeler neticesinde şimdilik 43.258,00 TL’yi davalının kendisine mal ettiğinin tutanakla tesbit edildiğini, davalının defterlere fazla ödemeler yazdığını, tesbit edilen miktarı tüm ihtarata rağmen davalı tarafın ödemediğini, davalı tarafça kat maliklerinden aidat karşılığı alınıp makbuz kesilmeyen paralar olduğu ve firmalara “….” yapılması ihtimali olduğu için fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan 43.258,00 TL’nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece 23/10/2007 tarihinde davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2008/14665 E.- 2008/16136 K. sayılı ilamı ile “ Mahkemece ceza davasının sonuçlanması beklenerek ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşence ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” denilmek sureti ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı tarafça temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/1977 E.- 2017/4366 K. sayılı ilamı ile “Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; mahkemece gerekçede belirtilen bilirkişi raporunun hangi tarihli olduğu açıklanmamış olup dosyadaki 13.06.2007 tarihinde alınan bilirkişi raporundan sonra …sayılı dosyasında mevcut olan 18.02.2008 tarihli bilirkişi raporunda davalının sorumluluğunun olduğuna dair kesin deliller mevcut bulunmadığı, fiilin hukuki aykırılığını saptayan maddi olguların olmadığı ve davalı hakkında suçu işlediğini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği tespit edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu eski tarihli, ceza mahkemesinde alınan rapor ise yeni tarihli olup gerekçenin yetersiz olması ayrıca davalının sorumluluğunu açık ve net olarak belirleyen, raporlar arasında çelişki varsa gideren rapor alınarak davalının sorumluluğunun belirlenmesi yerine eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden” hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
SONUÇ: Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve gereği yerine getirilerek, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmek sureti ile davalının iade ile yükümlü bulunduğu bir bedel bulunmadığının tespit edilerek yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/01/2020 günü oy birliği ile karar verildi.