Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/4003 E. 2019/5631 K. 08.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4003
KARAR NO : 2019/5631
KARAR TARİHİ : 08.10.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada …. 3. Asliye Ticaret ile …. 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
… 11. Asliye Hukuk Mahkemesi; davaya bakmaya yetkili mahkeme zarar görenin ve kazanın meydana geldiği … Asliye Hukuk Mahkemesi ve genel yetki kuralı gereğince davalının ikameti olan … Asliye Hukuk Mahkemesidir. Davacılar tarafından bu iki mahkeme dışında yetkisiz olan mahkememizde dava açılmış olup süresi içinde de yetki ilk itirazının yapılması nedeniyle yetkili mahkemenin seçimi hakkı davalıya geçmiştir. Davalının yetki itirazının yerinde olduğu gerekçeleri ile yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi; …. sözleşmesi TTK’nın 1483 maddesinde düzenlendiği bu kanunda düzenlenen hususların ticari işlerden olduğu ve bu kanundan doğan davaların ticari dava sayıldığı, ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı gerekçeleri ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi; dava mal varlığına ilişkin olup kesin yetki kuralına tabi değildir; davacının davanın bakılacağı yargı yerini tercih hakkı vardır. Buna göre davacı davasını; -davalının yerleşim yerinde (HMK 6.m.): Somut olayda davalı şirket merkezi İstanbul’da olduğu için … mahkemelerinde, -Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin meydana geldiği yerde (HMK 16.m.): Davaya konu trafik kazası … meydana geldiğinden Söke mahkemelerinde, -sigorta şirketinin şubesinin veya acentesinin bulunduğu yer mahkemesinde (2918 sayılı KTK 110. madde): Davada, davalının Bölge Müdürlüğü hasım gösterilerek, bölge müdürlüğünün bulunduğu … mahkemelerinde açmakta tercih hakkını kullanmakta serbesttir. Davacı davasını bu seçimlik yargı yerlerinden …. mahkemelerinde açmakla kullandığına göre, davaya bakmakla görevli ve yetki mahkemenin…. Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçeleri ile yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesince; kazanın … ilçesinde meydana geldiği, davacıların …. ilçesinde ikamet ettikleri ve dava dilekçesinde de açıkça gösterildiği üzere davalının ikamet adresinin de .. .. olduğu, sigorta poliçesinin de …. düzenlendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davanın açılmasında dayanılan hususun,davalı … şirketinin … bölge müdürlüğünün bulunması olduğu, bölge müdürlüklerinin hukuki statüsü kapsamında yetkiye esas alınacak bir tüzel kişiliğinin ve yasada düzenlenmiş bölge müdürlüğü esasına göre bir yetki kaydının bulunmadığı hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açıktır. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06/03/2003 tarih 2002/10280 E. – 2003/1968 K. sayılı ilamında özetle; “Sigorta şirketlerinin bölge müdürlüklerinin tüzel kişiliği yoktur ve şube olarak işlem göremezler. Bu nedenle açılmış veya açılacak bir davada husumet ehliyetleri yoktur.” Aynı Daire’nin 09/10/2000 tarih 2000/6539 E. – 2000/7527 K. sayılı ilamında ise “Şubenin bulunduğu yerde dava açılabilmesi için, işlemin şube işleminden kaynaklanması gerekir. Trafik kazasına karışan aracın şubeye ait olduğu iddia edilmemiş ve davada genel müdürlük hasım gösterilmiş ise şubenin bulunduğu yerde dava açılamaz.” şeklinde içtihatları mevcut olup davalı tarafın süresi içerisinde ileri sürdüğü yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi ile …. Genel Şartlarının C.7. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, kaza … ili, …. ilçesinde meydana gelmiş, davacılar da ….. ilçesinde ikamet etmektedir. Ancak, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan araştırma ile davalı … şirketinin …. ilinde bölge müdürlüğünün olduğu anlaşılmıştır. Dolayısı ile, davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı davalının bölge müdürlüğünün bulunduğu ….. ilinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davanın …. 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; …. 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.