Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/3579 E. 2019/5346 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3579
KARAR NO : 2019/5346
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada……Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
….Mahkemesi; davalı sigorta şirketinin yerleşim yerinin ….olduğu, dava konusu trafik kazasının …. adresinde meydana geldiği, davacıların…. adresinde ikamet ettikleri ve dava konusu ….. poliçesinin Merkez/Van adresinde faaliyet gösteren sigorta acentesi tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı ….. mahkemesi, 2918 sayılı Kanunun 110/2. maddesinde yapılan açık düzenlemede yer verilen mahkemelerden olmadığı gibi HMK’da belirlenen yetkili mahkemelerden birisi de değildir. Kanunda yetkili kılınmayan bir yer mahkemesine genişletici yorum veya kıyas yolu ile yetki verilmesi mümkün bulunmadığı gerekçeleri ile yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur……Ticaret Mahkemesince HMK’nın 6 ve devamı maddelerinde davanın konusuna göre yetkili olan Mahkemeler belirlenmiş, 16. maddesinde de “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmek suretiyle, haksız fiiller bakımından birden fazla yer Mahkemesi yetkili olarak kabul edilmiştir. Bununla birlikte haksız fiilin trafik kazasından kaynaklandığı görülmekle 2918 sayılı KTK’nın 110/2.madde ve fıkrasında yetkili mahkemeye ilişkin olarak “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yetkili mahkemenin birden fazla olduğu hallerde seçimlik hak davacıya aittir. HMK’nın 16. maddesi bakımından değerlendirilme yapıldığında her ne kadar davanın ilk açıldığı …. mahkemeleri yetkisiz gibi görünmekte ise de; davalı sigorta şirketinin …. Bölge Müdürlüğünün …… ilinde bulunduğu, bu hali ile yetkisizlik kararı veren… yargılama bakımından yetkili olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/06/2017 tarihli 2016/5765 Esas ve 2017/6653 Karar sayılı ilamında ve benzer nitelikteki 18/09/2017 tarihli 2016/5782 Esas ve 2017/7840 Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere “Davacı vekilinin davayı, sigortacının bir acenteden daha yetkili organı olan …. Bölge Müdürlüğünün bulunduğu ….. açtığı gözetilerek (H.G.K. Kararları da bu yöndedir) yetki itirazının reddi…” gerekmekte iken usule aykırı olarak yetkisizlik kararı verildiği, verilen kararın kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleştiği ve bu nedenle Mahkememiz için bağlayıcı olmadığı gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi ile …. Genel Şartlarının C.7. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, kaza …. ilçesinde meydana gelmiş, davacının yerleşim yeri de …. Ancak,. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan araştırma ile davalı sigorta şirketinin …. ilinde bölge müdürlüğünün olduğu anlaşılmıştır. Dolayısı ile, davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı davalının bölge müdürlüğünün bulunduğu Ankara ilinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davanın …. Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince…. Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/09/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.