Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/2958 E. 2019/4915 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2958
KARAR NO : 2019/4915
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı … vekili Av. … tarafından istenilmekle, tayin olunan 17/09/2019 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı … vekili Av. … geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklaması dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
KARAR
Kadastro sırasında …..mahallesi 946 ada 1 parsel sayılı 13.030,66 m2 yüzölçümündeki taşınmaz çay bahçesi vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışarısına çıkarıldığı ve 31/12/2011 tarihinden bu yana …’in kullanımında olduğuna dair şerh verilmiştir.
Davacı … Yönetimi vekili 28/08/2012 havale tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın halen orman vasfında olmasına ve davalı hakkında 2009 yılında suç tutanağı tanzim edilerek kamu davası açılmasına rağmen 2/B madde çalışmaları sırasında taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığını belirterek orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptalini talep etmiş, mahkemece davacı … Yönetimi tarafından açılan davanın kabulüne, dava konusu …… mahallesi kain 946 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2015/11825 – 2017/1366 sayılı kararıyla “incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmediği ve 2/B madde koşullarını taşımayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı” gereğine değinilerek hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme talebi Dairemizin 2017/7664-6095 sayılı kararıyla reddedilerek hüküm kesinleşmiştir.
Davacı vekili 18/10/2017 havale tarihli dilekçesi ile hükme etkili olan ancak yargılama sırasında ele geçirelemeyen 1978 tarihli çay dikim belgesine hüküm kesinleştikten sonra ulaştıklarını, yine yargılama sırasında bilirkişilerce sadece 1959 ve 1982 tarihli hava fotoğrafı ile 1966 tarihli memleket haritasına ulaşılabildiğinin belirtildiği ancak yöreye ait 1970 ve 1973 tarihli hava fotoğraflarının bulunduğunu daha sonra Harita Genel Komutanlığından öğrendiklerini ve bu hava fotoğraflarında ise taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olarak göründüğünü, yargılama sırasında bilirkişilerce incelenen 1982 tarihli hava fotoğrafında taşınmaz üzerinde orman varlığı bulunduğunun rapor edildiğini ancak bu hava fotoğraflarında da taşınmazın çay bahçesi vasfında bulunduğunu, söz konusu raporu düzenleyen bilirkişiler hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunduklarını belirterek yargılamanın yenilenmesini talep etmiş, mahkemece şartları oluşmayan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacı vekilinin ileri sürdüğü hususların HMK’nın 374. ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin hiç birine uymadığı belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, davacı vekilinin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiği halde davalılar hakkındaki red sebebi ortak olmasına rağmen davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değilse de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 4 ve 5 numaralı bentlerinin hükümden çıkarılarak yerine “4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi uyarınca takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.