Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/2936 E. 2019/4334 K. 24.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2936
KARAR NO : 2019/4334
KARAR TARİHİ : 24.06.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, ana taşınmaza ilişkin ortak giderlerin (aidatların) ödenmemesi sebebiyle tahsili için aleylerine başlatılan Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2013/8059 E. sayılı takibe haksız yere itiraz ettiklerinden bahisle, itirazın iptaline ve en az % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece takip dosyasında da alacağın varlığını gösterir herhangi bir delil-belge mevcut olmadığı bu itibarla davacı iddialarının ispatlanamadığı anlaşıldığından mücerret iddiaya itibar edilemeyeceğinden, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ortak gider alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelemesinde uyuşmazlığın birden fazla parsel üzerine kurulu sitede anataşınmaza ait ortak gider borcunun tahsiline ilişkin olup iade ile istenilen tapu kayıt ve belgelerinden sitenin 888 ada 1 ve 889 ada 1 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı anlaşılmaktadır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kaydı ve yönetim planının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşıldığından, uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir.
Hukukî uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece, genel hükümlere göre asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK’nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.