Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/282 E. 2019/5438 K. 02.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/282
KARAR NO : 2019/5438
KARAR TARİHİ : 02.10.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…. yeri mevkiinde 17.400 m² taşınmazı (yeni parsel numarası 175 ada 1) 29/01/1988 tarihind….n satın aldığını, davalının 08/01/2010 tarihinde …. 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/138 E. – 2013/57 K. sayılı dosyası ile dava açtığını ve taşınmazın tamamının tapusu orman vasfı nedeniyle iptal edildiğini, bu durumdan dolayı hiçbir kusuru olmayan ve taşınmazı 26 yıl önce iyi niyetle satın alan müvekkilinin zarara uğratıldığını, müvekkilinin taşınmazı koruduğunu, imar ettiğini, değerini artıracak birçok masraflar ettiğini, fındık bahçesi tesis ettiğini, taşınmaz üzerine 4 katlı ev inşa ettiğini ileri sürerek fazlaya dair hakkı saklı tutulmak üzere şimdilik 10.000,00.-TL alacağın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilin karar verilmesini talep etmiştir. Davacı 26/10/2017 tarihli harçlandırılmış dilekçesiyle talebini 301.339,60.-TL’ye yükselterek, dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Hazine cevap dilekçesinde davanın süresinde açılmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
İlk derece mahkemesi olan …. 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile; 301.339,60.-TL tazminatın, dava tarihi 04/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/12/2017 tarih 2014/94 E. – 2017/398 K. sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır.
Dosya kapsamından,… adlı kişi tarafından H….ı hasım gösterilerek açılan tescil davası sonucu … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1973/206 E. – 1974/624 K. sayılı 24/9/1974 tarihinde kesinleşen ilamıyla, maden yeri adıyla maruf hudutları doğusu yol, batısı kör dere, güneyi kör dere ve… tarlası, kuzeyi yol ile çevrili 17.400 m2’lik alanın…adına tesciline karar verildiği ve bu kişi adına tapuda tescil edildiği, satın alma yoluyla 29/01/1988 tarih ve 18 sıra nolu tapu kaydı ile aynı yüzölçümü ile davacı … adına tescil edildiği, yörede 2008 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında, 29/01/1988 tarih ve 18 sıra nolu tapu kaydının 3514,74 m2 yüzölçümü
ile davacı adına tespit ve tescil edilen 152 ada 1 parsele revizyon gördüğü, davacının bu tapu kapsamında kalan bir kısım taşınmazının 2008 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında 175 ada 1 orman parseli içinde bırakıldığını ileri sürerek 175 ada 1 parselin kadastro tespitine itiraz ettiği, kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi üzerine davaya genel mahkemede devam olunduğu, … 1. Asliye Hukuk Mahkmesinin 2010/138-2013/57 E.K. sayılı kararıyla, dayanak tapu kaydının tescil ilamı ile oluştuğu ve tescil davasında Orman Yönetimi taraf olmadığından tescil ilamının Orman Yönetimini bağlamayacağı, yörede orman kadastrosunun 1979 yılında kesinleştiği ve dava konusu taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığı, tahdidin iptali davası için sürenin de geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu karar temyiz incelemesinden geçerek 22/01/2014 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise davacı … tarafından 04/03/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/138-2013/57 E.K. sayılı kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde eldeki dava açıldığına, arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu ile değer belirlendiğine ve taşınmaz üzerindeki yapı değeri hesaba katılarak hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, HMK’nın 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine 02/10/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.