Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/2705 E. 2019/5352 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2705
KARAR NO : 2019/5352
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davalının siteye olan aidat, yakıt ve diğer giderlerini ödemekten imtina ettiğini, davacının arsa payı sahibi olduğunu, karşılığında da söz konusu sitedeki adına düşen 4 bağımsız bölümü aldığını, bu bölümlerin ortak gider borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında……takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca itiraz ettiğini, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın HMK’nın 150. maddesi uyarınca 20/11/2018 tarihi itibariyle işlemden kaldırıldığı ve yasal süresi içerisinde yenilenmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 150/1 maddesinde; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir”, aynı Kanunun 320/4. maddesinde ise; “Basit yargılama usulüne tâbi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır” hükümleri yer almaktadır. Yasanın anılan hükümleri emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır.
Duruşma yapılması gereken hallerde taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü kendiliğinden taraflara tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanununun amir hükmü gereğidir. Kişinin ne zaman yargı merciinde duruşması olduğunu bilmesi, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliğinde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Mahkemece 18/09/2018 tarihli duruşmada duruşma gün ve saatinin davacı asile tebliğine karar verilmesine rağmen, tebliğ parçasının dosyaya dönüşü beklenmeksizin 20/11/2018 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Tebligat parçası dosya arasında bulunmadığından sistem üzerinden yapılan araştırmada davacı asile çıkartılan yeni duruşma gün ve saatinin tebliğinin 21/11/2018 günü duruşma tarihinden bir gün sonrası olduğu anlaşılmakla, ilgili tebligat parçasının dosyaya dönüşü beklenmeksizin dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi tüm bu nedenlerle doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.