Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/2523 E. 2019/5024 K. 19.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2523
KARAR NO : 2019/5024
KARAR TARİHİ : 19.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, …mahallesinde murislerinin zilyetlikleri de dahil olmak üzere 40-45 yıldır müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan sınırlarını dilekçesinde belirttiği yerlerin zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının oluştuğunu belirterek rızai taksime göre ayrı ayrı müvekkilleri adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 21.10.2013 tarihli raporunda (A) ve (D) harfleriyle gösterdiği yerin davacı … adına; (B) ve (C) harfleriyle gösterdiği yerin davacı … adına; (E) ve (G) harfleriyle gösterdiği yerin davacı … adına; (F) harfiyle gösterdiği yerin davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 20.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1954 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların tamamının orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 19/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.