Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/2224 E. 2019/3789 K. 29.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2224
KARAR NO : 2019/3789
KARAR TARİHİ : 29.05.2019

…..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerince istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili; ilk olarak …… sunmuş olduğu dilekçesi ile açmış olduğu davada; ……mevkiindeki 6360,68 m² yüzölçümlü “zeytinlik” vasfındaki taşınmazın…… ölümü ile müvekkiline intikal ettiğini, kadastro ekiplerince yapılan tahdit ve tespit çalışmalarında 166 ada 2 parsel sayısı verilerek taşınmazın 1.042,60 m²’lik bölümünün Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, “beyanlar” hanesine “Üzerindeki zeytin ağaçları davacıya aittir.” şerhinin yazıldığını, geriye kalan 5.318,08 m²’lik bölümünün ise 2/B madde uygulamasına konu edilmediğini ve orman sınırları dışarısına çıkartılmadığını beyan ederek; orman olma niteliğini yitirdiği halde orman sınırları dışına çıkarılmayan 5.318,08 m²’lik bölümün de 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışarısına çıkarılmasını ve davacının devam eden zilyetliğinin tespiti ile üzerindeki zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğunun tapuya şerh verilmesini talep etmiş; davacının hukukî yararı bulunmadığı gerekçesiyle kadastro mahkemesince verilen “ret” kararı davacı … vekilince temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi neticesinde Dairemizin 15.05.2014 gün ve 2014/2326 E. – 2014/5618 K. sayılı kararıyla “…mahkemece davacının iddiası doğrultusunda keşif yapılıp dava konusu edilen yerin keşfen belirlenmesi, taşınmazın kesinleşen orman tahdidi ve 2/B maddesi uygulamasına göre konumunun belirlenmesi gerekip, dava konusu edilen taşınmaz hakkında Ek 4. maddesi uygulama tutanağının düzenlenmediği ve kesinleşen tahdit içinde kaldığının anlaşılması halinde kadastro mahkemesinin görevli olmayacağı, asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurulup görevsizlik kararı verilmesi aksi halde toplanan delillere göre hüküm kurulması” gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyan Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, yapılan keşif üzerine Ek-4. maddesi uygulama tutanağının düzenlenmediği ve dava konusu taşınmaz hakkında kesinleşen, bilirkişi raporunda (a) ve (b) harfleriyle gösterilen kısımların orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın ….. gönderilmesine karar verilmiş,….. tevzi edilen dosyanın yukarıdaki esas numarasına kaydı yapıldıktan sonra, yapılan yargılama neticesinde;
1) Açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile,
2) 26/11/2015 havale tarihli teknik bilirkişi …….aporunda (a) harfi ile gösterilen kısım olan 577,79 m²’lik ve (b) harfi ile gösterilen 227,71 m²’lik kısım toplamı olan 805,50 m²’lik bölümün 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılmasına ve davacının devam eden zilyetliğinin tespiti ile üzerindeki zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğunun tapuya şerh verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.

……..

3) Alınması gereken 136,62 TL harçtan peşin alınan 29,70-TL. harcın mahsubu ile bakiye 106,92 TL harcın davalı … İşletme Müdürlüğünden alınarak Hazineye irat kaydına,
4) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı vekiline ait olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5) Davalı Hazine kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı Hazine vekiline ait olmak üzere, davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine,
6) Davalı … İşletme Müdürlüğü kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.500,00 TL. nispi vekalet ücretinin davalı … İşletme Müdürlüğü vekiline ait olmak üzere, davacıdan alınarak davalı … İşletme Müdürlüğü’ne verilmesine,
7) Davacı tarafından yapılan 17,15 TL başvurma harcı, 29,70 TL peşin harcı, 25,20 TL temyiz karar harcı, 177,50 TL. keşif harcı, 570,00 TL. bilirkişi ücreti, 150,00 TL keşif araç ücreti, 94,00 TL temyiz posta ve tebligat gideri, 25,00 TL talimat gideri 218,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.306,55-TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava; orman kadastrosu sırasında orman olarak tescil edilen parsel içerisinde kaldığı iddia edilen taşınmazın ilişkin 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında orman sınırı dışına çıkarılarak, davacının taşınmazda kullanıcı olduğunun tesbitine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan ilk orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca 1990 yılında yapılan 2/B uygulaması ve aplikasyon çalışması ile 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan çalışmalar vardır. 766 sayılı Kanuna göre yapılan ilk tapulama çalışmalarında ise çekişmeli taşınmazların bulunduğu……… “tapulama harici çalılık” açıklamasıyla tespit harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, teknik bilirkişinin 26.11.2015 havale tarihli raporu ekindeki krokide; (a) harfi ile gösterilen 577,79 m² ve (b) harfi ile gösterilen 227,71 m² yüzölçümlü bölümlerin kesinleşen 2/B maddesi çalışmalarının uygulama alanı içerisinde kaldığı; (a) ve (b) bölümlerinin dışında kalan (A) ve (B) harfleriyle gösterilen kısımların ise kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmakla; esasen 166 ada 2 sayılı parselin zemindeki durumuna ve 2/B maddesi uygulaması kapsamındaki konumuna göre bu parselin çapı içerisinde bulunan (a) ve (b) harfli bölümlerin orman sınırlarının dışında kaldığı halde; “hüküm” fıkrasının 2. paragrafının 3. satırından itibaren “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılmasına ve davacının devam eden zilyetliğinin tespitiyle üzerindeki zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğunun tapuya şerh verilmesine” karar verilmesi yerinde değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden “hüküm” fıkrasının 2. paragrafının 3. satırındaki “bölümün” kelimesinden sonra gelen “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılmasına ve davacının devam eden zilyetliğinin tespiti ile üzerindeki zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğunun tapuya şerh verilmesine” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, “166 ada, 2 parselin çapı içerisinde kaldığının tespitine” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine, yine; davalı idareler harçtan muaf olup her iki idare aleyhine de harç ödenmesine hükmedilmemesi gerektiğinden, ancak bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; “hüküm” fıkrasının 3. paragrafının çıkartılarak yerine “Peşin alınan 29,70-TL. harcın davacının uhdesinde bırakılmasına, davalı idareler harçtan muaf olduklarından davalı idarelerden bakiye harç alınmasına yer olmadığına” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine; devamında; davalılar hakkındaki red sebebi ortak olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3. maddesinin ikinci fıkrası gereğince davalı idareler lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden “hüküm” fıkrasının 5. ve 6. paragraflarının

…..

çıkartılarak yerine “Davalı idareler kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden ve red sebebi ortak olduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.500,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit şekilde paylaştırılarak ödenmesine” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine; son olarak mahkemece “kısmen kabul ve kısmen ret” yönünde hüküm kurulmasına rağmen, yargılama giderlerinin haklılık oranına göre taraflara paylaştırılmaması doğru değil ise de bu husus da hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, “hüküm” fıkrasının 7. paragrafının çıkartılarak yerine, “Davacı tarafından yapılan; yargılama giderlerinden olan harç kalemlerinin davacının uhdesinde bırakılmasına, 570,00 TL bilirkişi ücreti, 150,00 TL keşif araç ücreti, 94,00 TL temyiz posta ve tebligat gideri, 25,00 TL talimat gideri 218,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere bakiye 1.057,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre (%15,2 ret, %84,8 kabul) 896,33 TL’sinin davacının uhdesinde bırakılmasına, bakiye 160,67 TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine” ibarelerinin yazılması ve hüküm fıkrasının tüm bentlerinin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.