Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/2221 E. 2019/3286 K. 08.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2221
KARAR NO : 2019/3286
KARAR TARİHİ : 08.05.2019

…..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu apartmanda 2 nolu bağımsız bölüm maliki olduğunu, 11/01/2015 tarihinde yapılan kat malikleri kurulu toplantısına katıldığını, ancak kararları itiraz şerhiyle imzalamasının engellendiğini, buna rağmen şerh yazısını yazdığını, bu toplantının olağan genel kurul toplantısı olarak nitelendirilmesinin yönetim planına aykırı olduğunu, zira yönetim planında olağan toplantı zamanının Kasım ayı olarak belirlendiğini, olağanüstü toplantılar için Kat Mülkiyeti Kanununda öngörülen şartlara uyulmadığını beyan ederek; kararları itiraz şerhiyle imzalamasının engellenmesi suretiyle; toplantıda oy kullanamamış, imza atamamış olmasına ve istememesine rağmen, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesine yönelik kararın, dairelerin arsa payı oranları farklı olmasına rağmen, hakkaniyete aykırı olarak bütün daireler için aynı aidat miktarının belirlenmesine yönelik kararın ve devamında 11.01.2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının toplantı yer ve zamanını öğrenerek bizzat toplantıya katıldığı, alınan karar ile yönetim kurulu üyesi seçildiği, kararları imzalamamakla birlikte isminin altına -şerh koymuştur- yazısı dışında bir itiraz gerekçesi veya karşı oy açıklaması yazmadığı için, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 15/04/2014 tarih ve 2014/1924 Esas – 2014/7008 Karar sayılı içtihatı uyarınca 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 32. maddesindeki koşullara uymadığı, çağrı usullerine de uyulmadığı gerekçesiyle; davacının davasının 24/11/2015 tarihli rapor doğrultusunda 634 sayılı KMK’nın 32. maddesi koşullara uymadığından (çağrı usulüne uymadığından) reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 11.01.2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların tümüyle iptali istemine ilişkindir.
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 298/2. maddesi; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” hükmünü amir olup, mahkemece kararın gerekçe kısmında; “İsminin altına -şerh koymuştur.- yazısı dışında bir itiraz gerekçesi veya karşı oy açıklaması yazmadığı için davacının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 32. maddesindeki koşullara uymadığı,” şeklindeki gerekçeyle hükmün “reddi” sebebine yönelik açıklama yapıldıktan sonra, yine devamında, “(çağrı usulüne uymadığından)” ibaresiyle “kabule” yönelik gerekçe yazılması, anılan yasa hükmüne aykırıdır.
…..

2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü amir olup, buna göre “hüküm” fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama, infazda tereddüt yaratmama ilkesine aykırı olması bozma sebebidir. Bu kapsamda “hüküm” fıkrasının 1. nolu bendinde; “(çağrı usulüne uymadığından)” ibareleri “davanın kabulü mü?” yoksa, “davanın reddi mi?” yolunda karar verildiği noktasında tereddüt uyandırmakla; bu suretle, hüküm fıkrasının kendisi içinde de çelişki oluşturulmuş, infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur. “Gerekçe” ile “hüküm” fıkrasının” uyumlu olması zorunlu olduğu gibi, hüküm fıkrasının kendi bentleri arasında uyumlu olması da yasal bir zorunluluktur. Bu zorunluluk, hukuk güvenliği ile adil ve güvenli yargılanma ilkelerinin bir sonucudur. Bu zorunluluğa aykırı hüküm kurulması bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.