Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/2071 E. 2019/4237 K. 18.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2071
KARAR NO : 2019/4237
KARAR TARİHİ : 18.06.2019

……

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili,….. mevkii 122 ada 6 parsel (yeni 122 ada 1 parsel) sayılı taşınmaz üzerinde kat mülkiyetine tabi A Blok 1 ve 2 nolu B blok 1 ve 2 nolu, C blok 1 ve 2 nolu, D blok 1 ve 2 nolu bağımsız bölüm olmak üzere tribleks meskenler bulunduğunu, davalı tarafından müvekkiline ait bölüme yapılan elatmanın önlenmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, “Davanın kabulüne, Dava konusu ….. parsel sayılı taşınmaz açısından 16.02.2016 tarihli bilirkişi raporuna ve diğer raporlara göre, davalının davacının hakkına yaptığı müdahalenin men’ine” karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
1-Mahkemece, kısa kararda davanın kabulüne ve sair hususların gerekçeli kararda düzenlenmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 394/3 maddesince hükmün tefhiminin, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olacağı düzenlenmiş olup, açık yasa hükmüne aykırı karar verilmesi,
2-Dosyanın incelenmesinde, tek parsel üzerindeki kat mülkiyeti kurulu anataşınmazda müdahalenin önlenmesi istemi, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanmakta olup Kanunun 4. maddesinde ortak alanlar belirtilmiştir. Kanunun 15. maddesine göre, kat malikleri kendilerine ait bağımsız bölümler üzerinde, bu kanunun ilgili hükümleri saklı kalmak şartiyle, Medeni Kanunun maliklere tanıdığı bütün hak ve yetkilere sahiptirler. 16. maddesine göre ise, kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar.
HMK’nın 33. maddesine (HUMK 76.md.) göre, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Anataşınmazın mimari projesi ve vaziyet planı getirtilerek bilirkişi marifetiyle yerinde uygulayarak, tarafların mülkiyet alanları ve ortak alanlar belirlenerek davalının müdahalelerinin tespiti ile krokiyede bağlanmak suretiyle müdahalenin önlenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve müdahalenin önlenmesine karar verilen hususların 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düşünülmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde, “Dava konusu….., 122 ada 6 parsel sayılı taşınmaz açısından 16.02.2016 tarihli bilirkişi raporuna ve diğer raporlara göre, davalının davacının hakkına yaptığı müdahalenin men’ine” şeklinde karar verilmesi,
…..
3-Karar gereğinin yerine getirilmesi için, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince, davalı tarafa uygun bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/06/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.